Karson A. (Yürütücü), Özel Demiralp F. D., Ateş N.
TÜBİTAK Projesi, 2009 - 2011
Epilepsinin iki temel fenomeni olan, idiopatik generalize epilepsi ve sekonder lokalizasyona
bağlı epilepsinin gelişim süreçlerinin altında yatan moleküler mekanizmaları aydınlatmak
üzere gerçekleştirilen bu çalışmada karşılaştırmalı proteomik yöntemi kullanılmıştır. Çalışma
iki aşamadan oluşmaktadır. Birinci aşamada idiopatik jeneralize epilepsiler içinde yer alan
absans epilepsinin hayvan modeli olarak kullanılan, genetik absans epilepsili WAG/Rij
sıçanların, korteks, talamus ve hipokampus doku örnekleri, epileptik olmayan Wistar Albino
sıçanlarla karşılaştırılmıştır. Irklar arası bu karşılaştırmada, spontan nöbetlerin henüz
başlamadığı ve absans nöbet paterninin tam olarak yerleştiği 2 farklı yaş grubu seçilmiştir.
Çalışmanın ikinci aşamasında,sekonder lokalizasyona bağlı epilepsi modeli olarak
amigdalanın elektriksel kindling, WAG/Rij sıçanlara uygulanmıştır. Kindling yanıtlarına göre
hayvanlar, hızlı kindled olan, yavaş kindled olan ve kindled olmayan şeklinde 3 alt gruba
ayrılmışlar; her gruptan alınan talamus, korteks ve hipokampus doku örnekleri gruplar arası
karşılaştırılmıştır. Deney gruplarından elde edilen doku örnekleri 2D- DIGE ve kütle
spektrometri temelli profilleme yaklaşımıyla değerlendirilmiştir. Karşılaştırmalarda 2 kattan
fazla artış ya da azalış gösteren spotlar değerlendirilmeye alınmıştır.
Çalışmanın birinci aşamasında, Wistar kontrolleriyle karşılaştırıldığında, WAG/Rij sıçanların
korteksinde 8 potansiyel proteinin artmış olduğu, talamusta ise 3 potansiyel proteinin azalmış
olduğu bulunmuştur. Kortekste sunulumu farklı proteinler, veziküler transport sistemi, hücre
biçimlenmesi ile ilişkili süreçlerde rol almaktadır. Talamusta ise kalsiyum regülasyonu, hücre
biçimlenmesi ve steroid sentezinde rol alan proteinler tespit edilmiştir. Hipokampusta gruplar
arası anlamlı bir fark bulunamamıştır. Çalışmanın İkinci aşamasında ise gruplar
karşılaştırıldığında (farklılıklar sıklıkla kindled olan ve olmayan gruplar arasında mevcuttur)
her 3 bölgede farklılık tespit edilmiştir. Tanımlanan proteinlerin metabolizma, hücre içi
membran trafiği, oksidatif stres, kalsiyum regulasyonu ve nörotrofik faktörlerle ilişkili olduğu
bulunmuştur.
vii
Sonuç olarak, kullanılan epilepsi modellerini temel alarak, absans epilepsinin daha
fonksiyonel bir bozukluk olduğunu; sekonder gelişen temporal lob epilepsisinde ise yapısal
değişiklikleri öngörecek şekilde hücre içi homeostazisin ciddi anlamda bozulduğu
söylenebilir. Ayrıca, bu farklılıkların elektriksel uyarının yapıldığı limbik bölgelerden uzak
alanlarda da kapsadığı belirtilmelidir. İki epileptik fenomen arasındaki etkileşim moleküler
düzlemde incelendiğinde kortekste mTOR yolağının, yapısal olarak incelendiğinde ise
talamusun önem kazandığı ifade edilebilir.