Bez Dermatiti Tedavisinde Topikal Streoid Kullanımına Bağlı Gelişen İyatrojenik Cushing Olgusu


Kilci F., Hürmüzlü Közler S., Çizmecioğlu Jones F. M.

24. UPEK Çevrim İçi Kongresi , Ankara, Türkiye, 30 Ekim - 01 Kasım 2020

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Ankara
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Kocaeli Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Giriş ve Amaç

  Bez dermatiti infantların en sık rastlanan deri lezyonlarından biridir. Tedavisinde derinin nemlendirilmesi, irritan maddelerin ortamdan uzaklaştırılması önemli olup,gerekli durumlarda topikal antifungal ve steroid preparatlar kullanılmaktadır. Süt çocukluğu döneminde, cildin ince olması ve derinin yüzey/ hacim oranının fazla olması sonucu, topikal steroidlerin emilimi artmaktadır. Bu artış hipotalamo-hipofizer adrenal aksın baskılanmasını kolaylaştırmakta ve Cushing Sendromu gibi istenmeyen sistemik yan etkiler ortaya çıkabilmektedir. Burada 10 gün süreyle kortikosteroidli krem kullanımı sonrasında iyatrojenik Cushing Sendromu gelişen üç aylık kız olgunun sunumu yapılarak son yıllarda kullanımı oldukça artan topikal steroidlerin kullanımında dikkatli olunması gerektiği vurgulanmıştır.

 Olgu

Üç aylık kız olgu hızlı kilo alma, iştah azalması ve huzursuzluk şikayeti ile kliniğimize yönlendirildi. Öyküsünden bez derma titi nedeni ile başvurduğu merkez tarafından reçete edilen topikal Klobetazol Propiyonat (Dermovate®) isimli kremi kullandığı öğrenildi. 10 gün süreyle Dermovate kremi gluteal bölgeye yoğun olmak üzere tüm vücuda düzenli olarak kullanan, özgeçmiş ve soygeçmişinde özellik olmayan hastanın fizik muayenesinde ağırlığı 6,500 g (83 p), boy 55 cm (5 p), baş çevresi 39 cm (21. p), yanakları çok belirgin olup ay dede yüz görünümü mevcuttu (Resim1). Laboratuar incelemesinde, lökositoz ve akut faz reaktanlarında yükseklik saptandı. Böbrek, karaciğer fonksiyon testleri, kan şekeri düzeyleri, lipid profili, tiroid fonksiyon testleri normal sınırlardaydı. Takiplerinde 38,5 °C ateşi, taşikardisi, huzursuzluğu ve solunum sıkıntısı gelişen olgunun bakılan serum Kortizol değeri 3,9 mcg/dl (8-25 mcg/dl), ACTH: 21 pg/ml (10-50 pg/ml) şeklinde sonuçlandı. Bu durum enfeksiyona sekonder gelişen strese rağmen hipofizer-adrenal aksın yeterince aktive olamadığını gösterdi. Çalışılan solunum panelinde Rhinovirus(+) saptanan olguya stres dozunda hidrokortizon tedavisi başlandı. Kliniğinin düzelmesi üzerine hidrokortizon dozu kademeli olarak azaltılıp fizyolojik doza düşürülen olgunun ayaktan takibine devam edildi. Olgunun takibinin 2.ayındaki görüntüsü Resim 2’de sunulmuştur. Üç aylık hidrokortizon tedavisi sonrasında ilacı kesildikten sonra yapılan düşük doz ACTH uyarı testinde yeterli kortizol yanıtının alındığı gözlendi (Grafik 1).


Tartışma ve Sonuç

Pediatrik yaş grubunda nadir görülen Cushing Sendromu, endojen veya ekzojen sebeplere bağlı olarak ortaya çıkan glukokortikoid fazlalığıdır. Çocuklarda Cushing Sendromu’nun en sık nedeni olan iyatrojenik Cushing Sendromu ise farmakolojik dozda glukokortikoid verilmesi ile primer olarak veya aşırı ve uzun süreli ACTH uygulanımı sonucu sekonder olarak gelişir. Çocuklarda iyatrojenik Cushing Sendromunun en erken fark edilen bulguları hızlı kilo alımı, yanaklarda şişme ve büyüme geriliğidir. Olgumuz klobetazon propiyonat (Dermovate®) içeren kremi yoğun kullanım öyküsü olması, yanaklarında belirgin şişlik (ay dede yüzü) ve hızlı kilo alma şikayetleri olması üzerine iyatrojenik Cushing Sendromu ön tanısı ile takibe alındı. Pnömoniye sekonder streste olan olguda kortizol ve ACTH değerlerinde yükselme görülmemesi üzerine göreceli adrenal yetmezlik geliştiği düşünüldü ve stres dozunda hidrokortizon tedavisi başlandı. Doz kademeli olarak azaltılarak fizyolojik doza geçildi, enfeksiyon tablosu gerileyince taburculuğu yapılan hastaya 3 ay süreyle fizyolojik dozda hidrokortizon verildi ve akabinde hidrokortizon kesilerek yapılan düşük doz ACTH uyarı testinde yeterli kortizol yanıtının alındığı görüldü.

Sonuç olarak antiinflamatuar etkililerinden dolayı bez dermatiti vakalarında oldukça sık kullanılan topikal steroidlerin, sistemik dolaşıma karışarak Cushing Sendromu, büyüme gelişme geriliği, immunsupresyon benzeri sorunlar çıkarabileceği, hipotalamo-hipofizer aksı baskılayarak sekonder adrenal yetmezlik de geliştirebileceği unutulmamalıdır. Bez dermatitinde mümkün olduğunca steroidli preparatların kullanımından kaçınılması, eğer kullanılacaksa düşük potensli preparatların tercih edilmesi, kullanımının aileye detaylı biçimde anlatılması ve bu ciddi yan etkilere sahip topikal ilaçların reçetesiz temininin önüne geçilmesi çocukları iyatrojenik Cushing Sendromundan korumada etkili olacaktır.