Kemik Tutulumu İle Metastatik Kanseri Taklit Eden Pulmoner Sarkoidoz Olgusu


Şahinoğlu E., Ilgazlı A. H.

Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği Ulusal Kongresi, Antalya, Türkiye, 2 - 08 Ekim 2020, sa.75, ss.328-329

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Antalya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.328-329
  • Kocaeli Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Sarkoidoz özellikle akciğerleri ve mediastinal lenf nodlarını tutan, cilt, göz ve diğer organ sistemlerini etkileyebilen ve daha nadir olarak kemik ve kemik iliği tutulumu yapan bir hastalıktır. Non-kazeöz, non-nekrotizan granulomatöz inflamasyon tipiktir. 39 yaşında erkek hasta nefes darlığı, halsizlik ve yorgunluk ile polikliniğimize başvurdu. Çekilen toraks bilgisayarlı tomografide her iki akciğer hilusunda 2 cm’lik multiple lenfadenopati ve sağ akciğer alt lob superiorda 4 cm’lik, periferik yerleşimli konsolidasyon izlendi (Figür 1). PET/CT’de; akciğer parankimindeki bu konsolidasyonun SUVmax değeri 16, mediastinal lenfadenopatilerin SUVmax değeri 15 ve abdominal lenfadenopatilerin SUVmax değeri 12 olarak izlendi. Vertebral kolon ve pelvik kemikte SUVmax değeri 11,8 olan multifokal tutulum izlendi (Figür 2). Hasta öncelikle herhangi bir malignitenin metastazı veya lenfoma olabileceği düşünülerek değerlendirildi. Lenfoma ile metastatik kanser ayırıcı tanısı oldukça zordu. Hastaya girişimsel radyoloji tarafından transtorasik tru-cut akciğer parankim biyopsisi ve iliak kemik biyopsisi dahil bir çok biyopsi yapıldı. Alınan bütün örneklerin patolojisi non-nekrotizan granulomatöz inflamasyon olarak raporlandı. Malignite veya enfeksiyon düşündürür bulguya rastlanmadı. Sarkoidozun iliak kemik tutulumu biyopsi ile kanıtlandı. Malignitenin dışlanmasının ardından kortikosteroid tedavi başlandı. Steroid tedavisine yeterli yanıt alınamayan hastanın mevcut tedavisine metotreksat da ilave edildi. Sonrasında klinik ve radyolojik iyileşme son derece anlamlı idi. Biz bu olguda tanıyı doğrulamak için yeni biyopsiler alınarak yeniden histopatolojik değerlendirmenin önemini ve böylece malign/ benign hastalık ayırcı tanısının önemini vurgulamayı hedefledik