"İzmit Evsel ve Tehlikeli Katı Atık Düzenli Depolama Tesisi" Sızıntı Sularının Elektro- ve Kimyasal Koagülasyon Yöntemleri ile Arıtılabilirliğinin İncelenmesi


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Kocaeli Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Çevre Mühendisliği Bölümü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2006

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Tuba Öztürk

Danışman: Sevil Veli

Özet:

Sızıntı suları, katı atık depolama yönteminin en önemli çevresel risklerinden birisidir. Oluşum şekilleri göz önüne alındığında, katı atık sorununun başka bir boyutta devamı olarak da kabul edilebilirler. Bu suların, saha içinde yalıtılarak toplanmaları ve verimli şekilde arıtılmaları, toprak ve su kaynakları üzerinde oluşturdukları potansiyel kirlilik tehlikesi açısından, büyük önem taşımaktadır.

Sızıntı suyunun oluşumundan, arıtılıp deşarj edilmesine kadar geçen süreci kapsayan sızıntı suyu yönetimi ancak düzenli depolama tesisleri için söz konusu olmaktadır. Sahip olduğu yaklaşık 363 bin m2 alan ve toplam 4 milyon m3 hacim ile ülkemizin en önemli düzenli depolama tesislerinden birisi, "İzmit Evsel ve Tehlikeli Katı Atık Düzenli Depolama Tesisi"dir. Tesiste yılda ortalama 174 bin ton evsel ve 10 bin ton tehlikeli katı atık depolanmaktadır.

Bu çalışma ile tesisin evsel ve tehlikeli atık lotlarında oluşan sızıntı sularının yapısı, genel özellikleri ile belirlenmiş ve uygun arıtma yöntemi araştırılmıştır. Arıtılabilirlik çalışması elektrokoagülasyon yönteminin, sızıntı suyu arıtımı için uygunluğunun araştırılması temeline dayanmıştır. Bu amaçla öncelikle klasik kimyasal koagülasyon(pıhtılaştırma) yöntemi, elektrokoagülasyon yöntemi ile karşılaştırılarak değerlendirilmiş ve tüm parametreler için elektrokoagülasyon ile arıtımda dahayüksek verim alındığı görülmüştür. Ayrıca yöntemin kimyasal maddeye ihtiyaçduymaması ve daha az çamur oluşumu gibi avantajları sızıntı suyu arıtımında,alternatif bir arıtma yöntemi olarak düşünülmesi gerektiğini ortaya koymuştur.

Elektrokoagülasyon yöntemi diğer tüm elektrokimyasal yöntemlerde olduğu gibi, prosesin işleyişine müdahale edilerek verimin arttırılabileceği, gelişime açık sistemlerdir. Çalışmada yöntemin bu özelliğine dayanılarak, sistem deniz suyu ile zenginleştirilmiş ve deniz suyunun arıtma verimine etkisi araştırılmıştır. Farklı oranlarda kullanılan deniz suyunun, çoğu parametre için giderim verimini arttırdığı ancak daha etkin kullanılabilmesi için bu yöndeki çalışmaların geliştirilerek devam etmesine gerek duyulduğu belirtilmiştir.