Tezin Türü: Yüksek Lisans
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Kocaeli Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Biyoloji, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2021
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: ELİF DENİZ ÜNAL
Danışman: Gülçin Gacar
Özet:
Pankreas hem ekzokrin, hemde endokrin salgı yapan lobüler yapılı karma bir bezdir.
Pankreas kanseri, en agresif kanser türlerinden biridir. Düşük bir insidansı olmasına
rağmen yüksek bir ölüm oranına sahiptir. Kötü prognozun sebebi sinsi büyüme,
spesifik olmayan semptomlar ve geç tanıdır. Pankreas kanseri gelişiminde, pankreatik
intraepitelyal neoplaziler, intraduktal papiller müsinöz neoplaziler ve müsinöz kistik
neoplaziler olmak üzere 3 öncü lezyon rol oynamaktadır. Bu lezyonların erken tespiti
zordur. Pankreas kanseri dünyasındaki en sık görülen ikinci gastrointestinal kanserdir.
Pankreas Kanseri 2030'da kansere bağlı ölümün ikinci nedeni olması beklenmektedir.
Pankreas kanserinin tedavi seçeneklerinin az olması ve yaşam süresinin kısa oluşu yeni
terapötik stratejileri hedeflemektedir. Yapılan çalışmalarda, fenolik bileşenlerin insan
sağlığına yararlı biyoaktif fitokimyasallar oldukları gösterilmiştir. Sebze ve
Meyvelerdeki antioksidan aktivite ile antikanser etkileri bulunmaktadır. Karnosik asit
ve Gallik asit antiproliferatif ajanlar olarak bildirilmiştir.Bu sebeple bizde daha önce
birlikte çalışılmamış doğal ajanlar olan Gallik Asit ve Karnosik Asitin kanser
üzerindeki birleşik etkileri hakkında bilgi edinmek için çalışmalarımızı
gerçekleştirdik.Mezenkimal kök hücreleri de çalışmamızda kullandık.Yeni onkogen
olduğu rapor edilen, HNF1A geninin ekspresyon analizini gerçekleştirdik.PANC-1 –
MKH – GA – KA kombinasyonunu oluşturduk.Akım sitometri analiz , WST-1 ,
Annexin ve PCR analizlerini gerçekleştirdik..Sonuç olarak yaptığımız çalışmada,
Karnosik asit ve Gallik asit, mezenkimal kök hücrelerle birlikte PANC-1 hücrelerinde
canlı hücre sayısında azalmaya, apoptatik hücre sayısında ise artışa neden olduğu ve
HNF1A ‘nın ekspresyonunun azalması pankreas kanseri büyümesini ve ilerlemesinin
inhibisyonuna yol açtığını göstermiştir. GA ve KA‘in HNA1A geninin ekspresyonunu
düşürmesi bize kanser mekanizmalarının düzenlenmesinde rol olabileceği hipotezini
düşündürmüştür.