Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Kocaeli Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Dahili Tıp Bilimleri, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2023
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: MERYEM ÖZOĞLU
Danışman: Ayten Yazıcı
Özet:
Giriş ve Amaç: Spondiloartritli
(SpA) hastalarda yapılan ileokolonoskopik çalışmalarda hastaların yarısından
fazlasında inflamatuar bağırsak lezyonları olduğu ve %5-10’unda aşikar
inflamatuar bağırsak hastalığı (İBH) meydana geldiği gösterilmiştir. Bu
çalışmada tanısal gecikmeden kaçınmak için SpA’lı hastalarda İBH için klinik ve
laboratuar tarama kriterlerini tanımlamayı ayrıca tarama amacıyla non-invaziv
yöntem olarak kullanılan Dudley İnflamatuar Bağırsak Semptom Anketi’ni (DISQ) kullanmayı
ve Türkçe validasyonunun yapmayı amaçladık.
Gereç ve yöntem: Kocaeli
Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları A.B.D. Romatoloji polikliniğine
başvuran ve 2009 ASAS aksiyal spondiloartrit kriterlerini dolduran 18-75 yaş
arası 174 hasta alındı. Çalışmaya alınan hastaların demografik verileri, klinik
bulguları, laboratuvar verileri ve kullandıkları ilaçlar kayıt altına alındı.
Ayrıca hastalardan fekal kalprotektin için gaita örnekleri alınıp BASDAI (Bath
Ankilozan Spondilit Hastalık Aktivite İndeksi), BASFI (Bath Ankilozan Spondilit
Fonksiyonel İndeksi), SF-36 (36 Maddelik Kısa Form Sağlık Anketi) ve DISQ
anketlerini doldurmaları istendi. DISQ’nun Türkçe validasyonu için BASDAI ve
SF-36 kullanıldı.
Bulgular: İshali (p=0,030) ve karın
ağrısı (p<0,001) olan hastalarda BASDAI değerlerinin belirgin olarak yüksek
olduğu, benzer şekilde ishali (p<0,001), karın ağrısı (p<0,001), oral
aftı (p=0,008) ve dışkıda mukus tarif eden hastalarda (p<0,001) DISQ
değerlerinin daha yüksek olduğu görüldü. DISQ testinin Türkçe validasyonu için
cronbach alfa değeri 0,70 ve sınıf içi korelasyon katsayısı (intraclass
correlation coefficient-ICC) 0,76 olarak hesaplandı (p<0,001). DISQ ile
BASDAI ve BASFI arasında yüksek düzeyde pozitif yönlü (sırasıyla r= 0,432,
p<0,001; r= 0,248, p=0.001); DISQ ile SF-36’nın tüm alt parametreleri
arasında ise yüksek düzeyde negatif yönlü anlamlı bir ilişki saptandı
(p<0,001). SpA açısından aktif olmayan hastaların büyük bir kısmında DISQ
değerleri 11’in altında olmasına rağmen aktif olan hastaların dörtte birinde
DISQ skorunun 11 ve üzerinde olduğu saptandı (p<0,001). Fekal kalprotektin
düzeyleri ile BASDAI ve DISQ değerleri arasında istatistiksel fark bulunmadı
(p>0,05).
Sonuç: Validasyonu yapılan DISQ’nun SpA’da
olası barsak inflamasyonunun klinik karşılığı olarak kullanılmasının uygun
olacağını düşünmekteyiz. Ancak DISQ’nun klinik uygunluğunu gösteren cut-off
değerini belirlemek için daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır.