Menar ve Elmalılı tefsirlerinde ibadet ve istiane kavramları ve karşılaştırılması


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Kocaeli Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2022

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: SERVET YALÇIN

Danışman: Mehmet Çiçek

Özet:

İbadet; insanın varlık âlemindeki görevi, üstün bir güç ve iktidar sahibi olan Allah'a baş eğmesi, itaat etmesi, sonra kendi özgürlüğünden vazgeçmesi, O'nun karşısında direnç göstermemesi, emrine asi olmayı ederek en güzel bir şekilde ve gönüllü olarak ona boyun eğmesidir. Ayrıca bunu hayatının her alanında eylem olarak ortaya koymasıdır. İstiâne ise insanın ve bütün varlıkların başlangıçta ve varlıklarını sürdürürken zat ve vücut olarak ona muhtaç olduklarını bilerek Allah'tan yardım dilemeleridir. İnsan bu görevini yerine getirirken yaratılış amacından sapmasın ve hayatı boşa gitmesin diye Allah (cc) peygamberler ve kitaplar göndermiştir. Bu anlamda Kur'an-ı Kerîmde ulûhiyet ve ubudiyet konuları üzerinde yoğun bir şekilde durulmuştur. Yine Allah (cc) ibadet ve istiâneyi bizzat kendisine hasretmiştir. Yani kendisinden başkasına ibadet edilmeyeceğini ve kendisinden başkasından yardım istenmeyeceğini deklare etmiştir. Bu çalışmamızda ibadet ve istiânenin kelime ve terim anlamlarını, Kur'an-ı Kerîmde ibadetin hangi anlamlarda kullanıldığını ve ibadetle ilgili kavramları açıkladık. İbadet ulûhiyet ilişkisini, ibadete layık gerçek bir ilahın özelliklerini, ibadette tevhidin önemi, şirkten kaçınmanın zorunluluğu ve Allah'ın dışında edinilen ma'bûdların özelliklerini ortaya koyduk. "İbadet, birey ve toplum açısından ne anlam ifade etmektedir?" sorusu temelinde birey ve toplum açısından ibadetin zorunluluğu ve ayrıca kişisel, sosyal hayattaki yansımaları üzerinde durduk. Çalışmamızın ikinci bölümünde Kuran-ı Kerim'e göre istiânenin kul açısından gerekliliği, zorunluluğu, yapılması gereken durumlar ve yapılma şartları ele alınmıştır. İstiânenin ibadet, tevekkül, tevessül, şefaat, rızk, kesp ve irade ile ilişkisi açıklanmıştır. İnsanın yaratılış gayesi olan ibadet ve her an Allah'ın yardımına muhtaç olduğu (istiâne) bilincinin sürekli olması gerekliliği şart koşulmuştur. İnsan hayatında devamlılık arz etmesi gereken ibadet ve istiâneyi Allah için olmaktan çıkaracak, ihlasını zedeleyecek konulara da dikkat çekilmiştir. Bunlar şirk, riya, menfaat gibi şeyler olduğu gibi Allah'ın dışında ilah edinilen, şeytan, tağut, heva, heves ve arzular da olabilmektedir. Bu çalışmamızda ilah ve kul ilişkileri açısından büyük bir önemi haiz ibadet ve istiâne konuları Menâr ve Elmalılı tefsirlerine göre açıklanmaktadır.