MÜMTEHİNE SÛRESİ EKSENİNDE HOŞGÖRÜDE DENGE


Creative Commons License

Şahan R.

İSLÂM DÜŞÜNCESİNDEELEŞTİRİ KÜLTÜRÜve TAHAMMÜL AHLÂKI, Muş, Türkiye, 26 - 28 Nisan 2019, (Tam Metin Bildiri)

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Muş
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Açık Arşiv Koleksiyonu: AVESİS Açık Erişim Koleksiyonu
  • Kocaeli Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Kurân vahyinin ve slamn temelinde sevgi, bar , rahmet-merhamet, adalet ve hogörü vardr.1 Çe itli ayetlerde bunu gördüümüz gibi baz sûrelerde de bunu açkça hissetmekteyiz. Bunu çok açk ve net hissetti imiz sûrelerden biri de Mek kenin fethi öncesinde inen Mümtehine sûresidir. Mümtehine suresi ekseninde hogörü konusu incelenirken sûrenin indi i or tam ve genel muhtevay iyi kavramak gerekir. Sûrede kullanlan kelime ve kavram lar kadar konuyu izah sadedinde verilen örneklerin de iyi anla lmas gerekir. Aksi halde ya sûredeki lafzlarn zahirine bakp kâfirlerle her türlü ileti im yasakm gibi alglanr, ya da zorlama tevîllerle kâfirlere kar  hiçbir snr gözetilmeksizin her türlü tavrn mübâh olduu sanlabilir. Di er ayet ve sûrelerle birlikte bu sûre iyi anla ld  takdirde din dümanlarn kar  musâmahann da snr ve kapsam netle ecektir. Sûrede, cezay hak edenlere kar  hiçbir akrabalk duygusunun ilahi emir ve adaletin önüne geçmemesi emredilmi tir. Zira kar nzdaki ki iler size gelen hak ve hakikati inkâr edip srf iman etti inizden ötürü peygamberi ve sizi yurtlarnzdan çkarm lar, çkarmaya da devam edeceklerdir. Bunlarn bu tavr, tarihte bir kez olup bitmi bir olay de ildir. mkân ve frsatn bulduklarnda size kar  ellerinden geleni esirgemez ve sizin küfre dönmenizi isterler. Ayetteki /çkarrlar fiili nin muzari sigasyla gelmesi de olayn imdiki ve gelecek zamanda da devam edece ini bildirir. Sûrede akrabalarla ili kiler konusu temellendirilirken Hz. brahim ve berabe rindekilerden örnek verilmi tir. Zira o, helâki hak eden Lût kavmini dahi meleklere kar  savunacak kadar halim olup inancndan ötürü kendisini evden kovan babas na bile efkat ve merhametini kaybetmemi , hep babac m! diye hitap edip ona dua etmi tir. Ancak babasnn Allah düman bir mürik olduu açkça belli olduk tan sonra onunla da alakasn kesmi tir. Dr. Ör. Üyesi, Kocaeli Üniversitesi, lahiyat Fakültesi, Temel slam Bilimleri Bölümü, Arap Dili ve Belagati Anabilim Dal, ramsahan@gmail.com. https://orcid.org/0000-0002-7277-4795, GSM: 0505 468 9368. 1 Harun Ça layan, Müslüman Toplumlarda Mezhep Algs ve Açmazlar , slamn Hakikati ve Mezhep Sorunu, ed. Mehmet Evkuran, (Ankara: Anadolu lahiyat Akademisi Yaynclk, 2016), 288. Sûrede, saldrgan din dümanlarna kar  toleransl ve gevek davranlmas ya saklanm tr. Ancak adalet ve merhametin d na çklmamas da açkça vurgulan m , ilerde dümanlk etti iniz ki ilerle aranzda bir sevgi oluabilir denilerek ihtiyatl olunmas tavsiye edilmi tir. Zira bu gün düman olduunuz ki i gün gelir hatalarndan vaz geçip yakn bir dostunuz olabilir. Sûrede din konusunda müminlerle savamayp onlar yerinden yurdundan etmeyen ki ilere kar  iyilik yaplmas ve adaletli davranlmas yasaklanmam , yasa n din konusunda dümanlk eden veya inananlar ülkelerinden süren ya da bunlara destek verenler için geçerli olduu vurgulanm , ayetlerde müminlerin kâfirlere kar  tavrn belirleyen fiiller özenle seçilmi tir. Buna göre dinlerinden ötürü inananlara dümanlk besleyen ki ilere kar  hiçbir taviz verilmezken kendi leri inanmasa da dine ve dindarlara kar  saldrgan tavr taknmayanlarla iyi geçin mede bir saknca olmad  belirtilmi tir. Saldrganlara ise gereken ceza verilip had leri bildirildikten sonra güç ve kudret elde iken hogörü gösterilebilir, af yoluna gidilebilir. Nitekim Peygamberimiz de Mekkeyi fethetti i zaman dümanlarna kar  üstünlüü sa layp gücü ele alm ken yllardr kendisine yapmadk i kence brakmayanlara, Hz. Yusufun karde lerine dedi i gibi Sizi knamyorum, sizin için Allahtan af dileyece im deyip hepsini affederek hepiniz serbestsiniz diyebilmi tir.2 Müslümann ve slam toplumunun da elinde güç ve imkân varken taknaca  tavr bu olmaldr.3