7. Ürolojik Cerrahi Kongresi, Girne, Kıbrıs (Kktc), 16 - 20 Ekim 2024, ss.132-133
AMAÇ
Mesane kanseri, tüm kanser ölümlerinin yüzde 2,1'inden sorumludur ve en ölümcül 13.kanserdir ve görülme
sıklığı giderek artmaktadır. Bu bildiride, kliniğimizde mesane kanseri nedeniyle radikal sistektomi uygulanan
hastalarda radyolojik olarak belirlenen sarkopeni parametrelerinden her birinin genel sağkalım üzerine etkisini
değerlendirerek operasyondan fayda görme ihtimali daha yüksek olan hasta grubunu belirlemeyi amaçladık.
GEREÇ-YÖNTEM
KOÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Üroloji Kliniğinde 1 ocak 2009 -1 ocak 2022 tarihleri arasında mesane kanseri
nedeniyle radikal sistektomi yapılan operasyon öncesi, 3 ay veya daha az süre içerisinde abdominal
bilgisayarlı tomografi görüntülemesi olan ve patolojisi ürotelyal kanser olarak raporlanan 183 hasta çalışmaya
dahil edildi. Hastaların demografik, klinik, radyolojik, patolojik ve onkolojik bilgileri not edildi. Radyolojik
ölçüm tekniği olarak abdomen BT tetkiklerinde L3 vertebra düzeyindeki iskelet kasları (rektus abdominis,
lateral ve oblik abdominal kaslar, psoas major, kuadratus lumborum ve erektör spina kasları) tek kesit
üzerinden değerlendirildi. Program üzerinden SMA (iskelet kas alanı), PMA (psoas kas alanı) ve SMD (iskelet
kas dansite) değerleri cinsiyete özgü hesaplandı. Sarkopeni tanımında cinsiyetler arası farklı eşik değerler
kullanıldığından dolayı istatiksel analizler cinsiyete özgü olarak yapıldı.
BULGULAR
Çalışmaya dahil edilen hastaların 156’sı (%85,2) erkek ve 27’si (%14,8) kadın hastaydı. Hastaların; 65’i
(%35,5) lokalize hastalık (pT0-2N0), 118’i (%64,5) lokal ileri evre (pT3-4N0 ya da pT0-4N+) hastalığa
sahipti. Takip süresi ortanca 22 (10-50, ÇAA) aydı. Kadın ve erkek hastalar arasında yapılan
karşılaştırmalarda; boy, kilo, sigara öyküsü ve sarkopeni ile alakalı radyolojik parametreler istatiksel olarak
anlamlı şekilde farklı bulundu (p= <0.05, Tablo 1.). Erkek hastalarda yapılan tek değişkenli Cox regresyon
analizinde; yaş, pT evresi, pN evresi, SMI tip 1, SMI tip 2 ve PMI tip 2’nin genel sağkalımı etkileyebileceği
istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p= <0.05). Kadınlarda ise; pT evresi, pN evresi ve SMD ’nin genel
sağkalımı etkileyebileceği istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p= <0.05). Tek değişkenli analizlerde anlamlı
çıkan değişkenler kullanılarak erkek hastalarda 3 ayrı model ve kadın hastalarda 1 model oluşturularak çok
değişkenli Cox regresyon analizi yapıldı (Resim 1.).
SONUÇ
BT görüntülemesinden elde edilen sarkopeni parametrelerinden; erkek hastalarda 3 parametrenin (SMI tip 1,
SMI tip 2 ve PMI tip 2) kadın hastalarda ise SMD ’nin genel sağkalımı öngörücü bağımsız faktör olduğunu
belirledik. Çalışma bulgularımızın, çok merkezli bir veri tabanında Türk hasta popülasyonu gösterecek
çalışmalar ile desteklenmesi gerektiğini düşünüyoruz.