13th International Medicine and Heath Sciences Researches Congress, Ankara, Turkey, 26 - 27 August 2023, pp.240
Özet: Giriş: Prostat kanseri andojenlere bağımlı bir hastalıktır. Androjen deprivasyon tedavilerine
rağmen hastalıkta progresyon gelişmesi, kastrasyon dirençli prostat kanseri(KDPK) olarak adlandırılır.
Çalışmamızda metastatik KDPK hastalarının dosetaksel tedavisi sonrası progresyonlarında 2. sıra
abirateron ve enzalutamid tedavilerinin etkinliği incelendi. Gereç-Yöntem: Kocaeli Üniversitesi Tıp
Fakültesi Tıbbi Onkoloji Kliniği’ne 01.01.2020-01.03.2023 tarihleri arasında başvuran 97 metastatik
prostat kanseri hastasının verileri retrospektif olarak incelendi. Birinci seri tedavide androjen
deprivasyon tedavisi alan hastalar ve veri eksiği olan 41 hasta çalışma dışı bırakıldı (n=57). Yüksek
metastatik tümür volümü; visseral metastaz varlığı, 4’den fazla kemik metastazı varlığı ve bunların en
az bir tanesi vertebra ve pelvis dışında olmak üzere kategorize edildi. İstatistiksel değerlendirme, IBM
SPSS 20.0 paket programı ile yapıldı.Tüm sonuçlar için p<0,05 anlamlı kabul edildi. Bulgular:
Dosetaksel tedavisi sonrası ikinci seri tedavi olarak 13(%23.2) hasta abirateron tedavisi alırken,
43(%76.8) hastanın enzalutamid tedavisi aldığı saptandı. Abirateron kullanan hastaların yaş ortalaması
61 ±10.7, enzalutamid alan hastaların yaş ortalaması 64 ± 8.4 idi. Metastatik KDPK hastalarınınn 2. seri
tedavide; abireteron tedavisi ile progresyonsuz sağkalım (PSK) 44.1 ± 7.90 ay, genel sağkalım (GSK)
112.0 ± 18.3 ay, enzalutamid ile ortalama PSK 57.69 ± 3.44 ay, GSK 121.0 ± 10.9 ay saptandı.
Abireteron ve enzalutamid arasında PSK ve GSK açısından anlamlı fark bulunmadı.(sırayla p=0.125,
p=0.99) Metastatik tümör volümü yüksek, abirateron alan 10 (%76.9) hasta, enzalutamid alan 23(%53.5)
hasta vardı. Abirateron alan yüksek volümlü hastaların progresyonsuz sağ kalımı (PSK) 31.71 ± 6.25
ay, enzalutamid alan hastalarda PSK 45.69 ± 4.37 ay bulunurken istatistiki olarak anlamlı değildi
(p=0.172). Tedavi yan etkileri bakımından incelendiğinde abirateron ve enzalutamid tedavilerinin yan
etki bakımından istatiksel anlamlı fark olmadığı görüldü. Sonuç: Bu çalışma; tek merkez retrospektif
analizine dayanarak, dosetaksel sonrası progrese olan mKDPK hastalarının tedavisinde enzalutamid ve
abirateron etkinliği arasında fark olmadığını ortaya koymuştur. Metastatik tümör volümü yüksekliği,
genel sağkalım ve progresyonsuz sağkalım açısından bağımsız risk faktörü olduğu saptandı.
Anahtar Kelimeler: Prostat Kanseri, Abirateron, Enzalutamid