ABOUT THE PLANTS THAT WERE MENTIONED IN IBN BATTUTA’S TURKEY RECORDS


Doğan H.

INTERNATIONAL EUROASIA, Antalya, Turkey, 18 - 20 February 2022, vol.1, pp.644-662

  • Publication Type: Conference Paper / Full Text
  • Volume: 1
  • City: Antalya
  • Country: Turkey
  • Page Numbers: pp.644-662
  • Kocaeli University Affiliated: Yes

Abstract

 Ortaçağın en meşhur Müslüman seyyahlarından biri olan İbn Battûta (ö. 1368-69), 1332 yılında beşinci kez hac yaptıktan sonra Hindistan’a gitmek üzere harekete geçtiyse de Kızıldeniz’de yakalandığı fırtına yüzünden yolculuk güzergahında değişik yaptı. Planlanan yeni seyahat rotası onu Lazkiye limanından bir Ceneviz gemisiyle Türkiye’ye getirdi. Alanya’da karaya çıkan İbn Battûta, Anadolu yolculuğu sırasında Isparta, Eğridir, Denizli, Tavas, Muğla, Milas ve Barçın’a ulaştı. Seyahatnâmesine göre buradan Konya ve Erzurum’a gitti. Kayseri’yi gördü. Birgi’ye geldi ve buradan da Ayasulug, İzmir, Manisa, Bursa ve İznik’e gitti. Sakarya vadisini kat ederek Geyve, Göynük, Bolu ve Kastamonu’ya uğradı. En son Sinop’a gitti ve buradan bir gemi ile Kırım’a gitmek üzere hareket ederek Türkiye seyahatini tamamladı. O, Türkiye seyahatine başladığında yirmili yaşlarının sonundaydı.

İbn Batuta’nın donanımı, seyahatleri ile artan görgüsü, diplomatik görevleri ve çeşitli ülkelerde yaptığı kadılık mesleği şüphesiz onun bakış açısını, değerlendirmelerini ve üslubunu doğrudan etkilemişti. Battûta kimimi zaman derviş gibi giyinip davranmış, kimi zamansa dünyadan el çekip zâhid gibi yaşamıştı. Maceraları kadar üslubunun da renkli olduğu şüphesizdir. Er-Rihle, Ortaçağ Türkiye tarihi çalışmalarının temel kaynakları arasındadır. Her ne kadar Anadolu hakkında daha önceden çeşitli seyahat kayıtları varsa da İbn Battûta’nınki daha kapsamlı ve ayrıntılıdır. Araştırmacılar Anadolu’nun siyasi, sosyal, ekonomi ve müessese tarihi gibi pek çok değişik alanda yaptıkları çalışmalarda er-Rihle’den kaynak olarak faydalanmışlardır.

Biz bu çalışmada İbn Battûta’nın eserindeki Türkiye anlatısında yer verdiği bitkilere odaklandık. Acaba İbn Battûta’nın kaydettiği bitkiler ortaçağ Anadolu’sunda hangi kullanım alanlarına sahipti? Bu sorunun cevabını Ortaçağ Anadolu’sunda Türkçe kaleme alınan, tercüme edilen veya derlenen eserlerda aradık.

İbn Battûta, doğa tasvirleri sırasında genel ifadelerle bitkileri andığı gibi bazen de çeşitli tanımlamalar yaparken bir ad kaydetmeden bitki alanlarından bahseder. Tarla, bağ-bahçe, bostan gibi... Önun isimlerini andığı bitkiler genellikle yenilebilir olanlardır. Bir çok şehri meyvelerinin güzelliği sebebiyle över. Eserde adı geçen meyveler arasında üzüm, incir, nar, kayısı, şeftali, elma, erik, limon, ceviz ve kestane sayılabilir. Ayrıca safran, haşhaş, pirinç, pamuk, kamış, buğday ve arpa da eserde yer alan bitkiler arasındadır. Sebze ve baharatlardan da çeşitli vesileler ile bahsedilir. Bitkilerin kullanım alanlarına dair de bazı bilgiler vardır. Örneğin gülsuyu dökmek, güzel kokmak için hamamda kullanıldığı gibi ev sahibinin misafirini üst seviyede ağırlama uğraşının da bir göstergesidir.

Er-rihle’de bahsi geçen bitkilerin Ortaçağ Anadolu’sunda geniş bir kullanım alanı mevcuttur. Bahsi geçen bitkilerin birçoğu iktisadi bakımdan kıymetlidir. Yaygın olarak insan ve hayvanlar için gıda ve sağlık amacıyla onlara başvurulmuştur. Kişisel bakım ürünlerinin hammaddesi oldukları gibi tâbirnâme ve dîvânlarda sembol değerlerinden de faydalanılmıştır.