in: Dünden Bugüne Ekonomi Yazıları IV, Işıl Akgül,Selçuk Koç,Mehmet Çağrı Gözen, Editor, Umuttepe Yayınevi, Kocaeli, pp.100-118, 2021
İlkçağdan itibaren ampirik tedaviye dair bitki3 temelli kaleme alınmış eserlerde müellifler bitkilerin diğer dillerdeki karşılıklarını –varsa ve biliniyorsa- vermeyi tercih etmişlerdi. Bu durum ekonomik ve/veya tıbbi değeri olan bitkiler ile geniş yayılışa sahip bitkilerde kendini daha çok göstermekteydi. Örneğin başlangıçta dar bir yayılışa sahip olan ve insan eliyle yayılış alanı genişleyen Prunus cerasus L., Sümer metinlerinde “karsu”4 olarak geçmekteyken günümüzde neredeyse çok az bir değişiklikle “kiraz” olarak bilinmektedir (aynı bitki Latince’de cerasus, İngilizce’de cherry kelimesi ile karşılanmıştır). Ne var ki yayılış alanı başlangıçtan itibaren geniş olan bitkiler, en erken metinlerde bile çok sayıda isimle anılmakta ve hatta bu durum söz konusu metinlerden yapılan iktibaslarda5 bile karışıklıklara neden olmaktaydı. Ayrıca bitkilerin diğer dillerdeki karşılıklarına yer verilmesi, tabiatı gereği müellifin birikimine bağlı bir standartlaştırma çabası idi ve çok sayıda telaffuz ve imla farkını da barındırmaktaydı. Dahası Yunancadan Arapçaya ya da Arapçadan Latinceye yapılan tercümelerde ilgili dilde karşılığı olmayan ya da teknik nedenlerle tam olarak tercüme edilemeyen kelimeler, mütercimin inisiyatifiyle yepyeni bir forma daha kavuşuyordu. Üstelik coğrafi keşiflere bağlı olarak bilgi ve bilimin kendinden önceki yüzyıllara kıyasla olağandışı bir yükseliş evresine girmesi ile bilinen bitki sayısındaki astronomik artışa paralel olarak bitki isimleri konusunda yaşanan karmaşa içinden çıkılmaz hâle de geldi. Bu durumun önüne geçmek için İsveçli hekim Carl Linnaeus (ö. 1778), Species Plantarum (Bitkilerin Türleri) adlı eserini yayımlayarak günümüzde de geçerliliğini koruyan “ikili adlandırma (binomial nomenclature)” sistemini önerdi.6 Bu sistem basitçe, her bir bitki taksonunun tek ve benzersiz bir bilimsel ismi olmasına dayanıyordu ve bitkilerin adının geçtiği her bilimsel metinde bu tek ve benzersiz olan ismin kullanılması şartını koşuyordu.