Bu çalışmanın konusunu soykırımın ne tür bir suç olduğu, bu suçun ulusal ve uluslararası metinlerde nasıl düzenlendiği oluşturmaktadır. Bu açıdan soykırım kavramının nasıl doğduğuna değinilmiş ve tarihte özellikle de 20. yüzyılda gerçekleşen soykırım fiilleri ele alınmıştır. Soykırım suçunun yargılanması amacıyla kurulmuş olan uluslararası ad hoc mahkemeler, hem suçların işlenmesinden sonra hem de sadece bu suçların yargılanması için kurulmuş özel mahkemelerdir. Bu yüzden konuda bütünlüğün sağlanması adına gerçekleşen soykırım yargılamalarından örnek verilmiş ve bu suçu yargılayan uluslararası ad hoc mahkemelerin meşruiyeti sorunu tartışılmıştır. Makalenin devamında mahkemelere ceza hukukunun temel ilkelerine aykırılık açısından da yöneltilen eleştiriler ele alınmıştır. Son olarak, Roma Statüsü bakımından soykırım suçunun nasıl düzenlendiği ve bu statü ile kurulan Uluslararası Ceza Mahkemesinin önemine dikkat çekilmeye çalışılmıştır.
In this work, we examine the crime of genocide with taking it in consideration as a kind and type of crime in national and international law texts. By doing this, we analyse also the born of genocide crime as a term and the genocides which happened in 20th century. For the comprehension of the entirety of the subject, the examples of the trials done by international ad hoc criminal tribunals are given and by the way the legitimacy of these tribunals is analysed. Because, aforementioned tribunals are created after the commitment of the crimes, and are created only to judge these crimes. Besides, the main critics destined to these tribunals are given in this work. Finally, towards the end of this article we examine how Roma Statute regulates the genocide crime and the innovations established by the statute. Therefore, we try to take attention to the importance of creating the permanent International Criminal Tribunal by Roma Statute.