4th International Hippocrates Congress on Medical and Health Sciences/ 4. Uluslararası Hipokrat Tıp ve Sağlık Bilimleri Kongresi, Ankara, Türkiye, 25 - 26 Eylül 2020, ss.766-767
Özet
GiriĢ:Mesane kanseri, üriner sistemde en sık görülen ikinci
kanserdir. %90‟ını ürotelyal karsinomlar oluĢturmaktadır. Ġnvaziv
mesane tümörlü olgularda altın standart tedavi yöntemi radikal
sistektomidir. Bu retrospektif çalıĢmamızdaki amacımız, mesane
karsinomu nedeniyle sistektomi yapılıp tanı koyduğumuz olguların
klinik- histopatolojik bulgularını, tiplerini, evrelerini, prognoz ve nüks
oranlarını irdelemektir.Materyal-Metod:Kliniğimizde mesane
karsinomu nedeniyle 2017-2020 yılları arasında radikal sistektomi
yapılan toplam 57 hasta retrospektif olarak
incelendi.Bulgular:Hastalarımızın yaĢ ortalaması 64,9 idi. 44 erkek,
12 kadın hasta mevcuttu. Tümörün histopatolojik tipine baktığımızda
53 hastada ürotelyal karsinom; 2 hastada skuamöz hücreli karsinom; 2
hastada ise yalnızca ürotelyal karsinoma-in situ mevcuttu. Tümör
boyutuna bakıldığında ortalama tümör çapı 4,1‟di. Ġki hastanın tüm
mesaneyi örneklememize ragmen neoadjuvant tedavilerden dolayı
invazyona rastlanmadı(pT0). 4 hastada yalnızca lamina propria
invazyonu izlenmiĢ olup pT1 tümördü. Bu olgular intravezikal
BCG‟ye rağmen nükslerle seyreden olgulardı. Kasa invaze(pT2) 9
hasta; perivezikal yağlı dokuya infiltre 26 hasta vardı(pT3).
Kolon,prostat veya uterusa invaze 16 hasta vardı
(pT4).TartıĢma:Mesane kanserli hastaların %20-40‟ında ilk tanı
konulduğunda ya da daha sonra progresyonla invaziv mesane kanseri
geliĢmektedir. Kasa invaze tümörlerde standart tedavi, perioperatif
mortalite-morbititesi üroloji cerrahi pratiğinin en büyük
operasyonlarının baĢında gelen radikal sistektomidir. Bazı hastalar
kasa invaze olmasa da cerrahiye yönlendirilebilir. Örneğin yüksek
riskli- sık tekrarlayan kasa invaziv olmayan tümörler, BCG tedavisine
dirençli karsinoma in-situ ve lamina propriaya invazyon gösteren
767
yüksek dereceli tümörler, transüretral rezeksiyonla kontrol altına
alınamayacak kadar yaygın mesane tümörleri. Bizim olgularımızdan,
literatüre uygun Ģekilde, BCG‟ye dirençli kasa invazyon göstermeyen
mesane tümörlü 4 hastamız cerrahiye yönlendirilmiĢti.Sonuç:Mesane
kanseri, ilk teĢhisi takiben hastaların yaĢam boyu tedavisi göz önüne
alındığında oldukça uzun bir süreci içermektedir.Doku teĢhisindeki
geliĢmeler, doğru tedaviyi kolaylaĢtırabilir.Histolojik tanı,
derecelendirme ve alt evreleme,prognoz ile güçlü bir iliĢki
göstermektedir.Son yıllarda moleküler belirteçlerin de dahil
edilmesi,evre ve prognozun tahminine yardımcı olmaktadır.Bu
amaçla, mesane kanseri olan hastaları en iyi Ģekilde değerlendirmek
ve tedavi etmek için hasta bilgilerini,histolojiyi ve moleküler
değiĢiklikleri daha iyi birleĢtiren çalıĢmalara ihtiyaç vardır.