"Erken Yaşta Spor"


Pınarlı P.

Diğer, ss.3, 2018

  • Yayın Türü: Diğer Yayınlar / Diğer
  • Basım Tarihi: 2018
  • Sayfa Sayıları: ss.3
  • Kocaeli Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Ülkemizdeki spor ortak fikrini incelediğimizde tüm branşlar için genel ve ortak bir fikir ortaya çıkıyor. Nedir bu ortak fikir derseniz; çocuğun mümkün olduğu kadar geç yaşlarda bir branşa yönlendirilmesi gerektiğidir. Yani, çocuğun en erken yaşlarda başladığı branştan başka bir branşa adapte olmasının zor olacağı düşüncesi, genel yaygın bir yaklaşımdır. Üstelik bu yaklaşım olarak yalnızca bizim ülkemizde değil, diğer ülke otoritelerinde de aynıdır.

Peki bu yaklaşım ne kadar doğrudur? Bilimsel literatüre baktığımızda, Bloom’un eğitim bilimlerinde yaptığı çalışmalardan birini antrenman bilimine uyarlayan Cote, sporculuk evrelerini sırasıyla şöyle sınıflandırmıştır:

1) Katılım Evresi (6-12 yaş) Çocukların eğlendikleri ve çok yönlü temel hareket becerilerini geliştirdikleri bir çevreye katılmaları yönünde cesaretlendirildikleri, teşvik edildikleri ve yönlendirildikleri evredir.

2) Özelleşme Evresi (13-15 yaş) Çocuk ve ergenlerin daha sınırlı sayıda spor dalına yöneldikleri ve bir spor dalını daha çok benimsedikleri evredir.

3) Gelişim Evresi (16 yaş ve üzeri) Büyüyen, gelişen ve performans artımına başlayan çocuğun, seçtiği spor dalında yüksek performans düzeyine ulaşmada adanmışlık düzeyi sergilediği evredir.

Cote’ın  yaptığı bazı çalışmalara göre, özetle; katılım evresinde çocuklar, mümkün olduğunca çeşitli spor dallarıyla ilgilenmeli ve spor için çok yönlü gelişimi amaçlanmalıdır.. Bu durumun aksine, tek bir branşta gelişim sağlayan sporcularda erken özelleşme evresine geçiş gibi önemli bir sorun ortaya çıkmaktadır. Erken özelleşme evresinin bazı sakıncalarını belirtecek olursak: Spor branşından bıkma, hedeflenen performans seviyesine ulaşamama, spor kariyerini erken bitirme, sakatlanma riskleri, motivasyon eksikliği ve daha fazlası olacaktır. Elit sporcularda yapılan gözlemlerden elde edilen bulgular, erken yaşlarda daha çok sayıda sporla ilgilenmenin performans yanında başka konularda da yararlı etkileri olduğunu göstermiştir (Açıkada,Hazır,2016). Erken yaşlarda branş seçmeden, pek çok spor dalıyla ilgilenmenin olumlu katkısına kendi alanımdan, yüzme branşından bir örnek vermek istiyorum:

Dünyanın en başarılı olimpik sporcularından olan ve pek çok şampiyonluğun sahibi olan Michael Phelps’in yüzme sporuna başlamadan önce farklı spor dallarıyla uğraştığını ve ilerleyen yıllarda bir yetenek taraması sonucu yüzme sporuna yönlendirildiğini bilmekteyiz. Phelps, yüzme dışında halen aktif bir Golf oyuncusudur.

Başka bir örnek,  Usain Bolt’dur. Bolt, bildiğiniz üzere, sayısız şampiyonluğu ve dünya rekoru sahibi olimpik bir atlettir. Atletizme veda edip, profesyonel bir takımla sözleşme imzalayarak futbol hayatına başlayan Bolt, atletizm ve futbolda da profesyonellik becerisine sahiptir.

Sonuç olarak, çocukluk çağında tek bir branşta spora yönelmek- yönlendirmek davranışından  vazgeçmek gerekmektedir. Olimpik düzeyde başarılar için altın kural;  çocukların erken yaşlarda mümkün olduğunca farklı branşlarla uğraşmasından,  tanımasından ve bu branşları deneyimleyerek büyümesinden geçmektedir…

“Sevgi ve Sporla Kalın”