Palme Yayın Dağıtım, Ankara, 2021
Bu kitap, yaygın olarak kullanılan hava aracı elektronik gösterge sistemlerinin çalışma prensipleri
ve bu bilgilerin okunduğu göstergeler hakkında derinlemesine bilgi sağlamaktadır. Kitap
içeriği SHT PART 66’daki Gösterge ve Kayıt sistemleri içeriğine göre hazırlanmıştır. Bu içerikteki konuların
daha iyi anlaşılabilmesi için ilaveten temel bilgileri içeren bir giriş bölümü eklenmiştir.
İkinci bölümde uçak sistemlerinde kullanılan algılayıcı çeşitleri detaylı olarak anlatılmaktadır.
Uçak sistemlerinde servo sistemler kullanılır ve algılama çok önemlidir. Amaca göre birçok algılayıcı
tipi ortaya çıkar. Diğer taraftan havacılıkta kullanılan bir birimin çalışma şartları ön plana çıkar.
Yerde kullanılan sistemlerin tasarımı normal şartlara göre yapılır. Başka bir değişle tasarlanan cihazın
sıcaklı ve basınç gibi çalışma şartları çok değişiklik göstermez. Fakat havacılıkta işler biraz farklı
yürümektedir. Sıcaklık değeri yarım saat içerisinde 40 Cº’den -56 Cº’ye düşmektedir. Aynı şekilde
basınç değeri 4-5 kat azalmaktadır ve bu değişimlerde elektronik cihazlarda etkilenmektedir. Modern
algılayıcılar yanında klasik algılayıcı tipleri de anlatılmıştır. Taşımacılıkta kullanılan jet uçakları
modern sistemleri kullanırken, birçok etken nedeniyle genel havacılık uçaklarında klasik sistemler
kullanılabilmektedir.
Üçüncü ve dördüncü bölümlerde atmosfer konusu işlenmiştir. Dördüncü bölümde atmosfer
kavramı özet olarak anlatılırken beşinci bölümde havacılık açısından önemine değinilmiştir.
Beşinci bölümde Pitot-Statik sistem konusu anlatılmıştır. Bu sistem sayesinde atmosferik değişimler
referans olarak kullanılıp hız, irtifa ve dikey hız gibi hayati önemdeki bilgiler elde edilebilmektedir.
Günümüzde, bu bilgiler her ne kadar diğer modern sistemlerden elde edilmiş olsa da
pitot-statik sistem yedek sistem olarak mutlaka bulunur.
Altıncı bölümde barometrik esaslara göre uçak irtifasını gösteren altimetre konusuna değinilmiş
ve gösterge üzerinde yapılabilen ayarlamalar ve ölçüm hataları detaylı olarak anlatılmıştır.
Yedinci bölümde ise 4 temel uçuş göstergesinin ayrılmaz bir parçası olan dikey hız göstergesi anlatılmaktadır.
Sekizinci bölümde hava hızı göstergesi anlatılmaktadır. Hava hızı basınç farklılıklarına göre ölçülür
ve daha önce değinildiği gibi atmosferik bilgiler çok değişkendir. Bu nedenle bir düzeltici
önlem alınması gerekir. Dokuzuncu bölümde irtifa, gerçek hız ve mach arasındaki ilişkiler anlatılmıştır.
Bilindiği gibi uçaklar en düşük hız ve en yüksek çalışma hız aralıklarında uçuş yaparlar.
Sağlıklı bir uçuş için hız değerlerinin doğru bir şekilde ölçülmesi ve gerekli uyarıların oluşturulması
önemlidir. Bu bilgilerin arkasından onuncu bölümde mach metre göstergesi tanıtılmıştır.
On birinci bölümde pitot-statik sistemden elde edilen mekanik verileri elektriksel işarete dönüştüren,
gerekli hesaplamaları yapan ve diğer sistemlere dağıtan Hava Veri Sistemi anlatılmıştır.
On ikinci bölümde hava aracı gösterge sistemlerinde birçok sistemin içerisinde kullanılan jiroskop
ve tipleri anlatılmıştır. Jiroskoplar tutum göstergesi, dönüş göstergesi, yön göstergeleri ve INS
gibi birçok gösterge ve sistemde kullanılmaktadır. Çalışma prensibi bir gezegen ya da bir uyduyu
taklit etmektir. Bölüm on üçte jiroskobik esaslara göre çalışan baş yönü göstergesi anlatılmıştır.
Bölüm on dörtte jiroskop kullanılan diğer bir gösterge olan tutum veya suni ufuk göstergesi detaylı
olarak anlatılmıştır. Bu gösterge suni ufku referans alarak uçağın yuvarlanma ve yunuslama
eksenindeki durumunu göstermektedir. Bölüm on beşte jiroskop ile çalışan son gösterge olarak
dönüş ve denge göstergesi anlatılmıştır
Bölüm on altıda temel manyetizma konusu anlatılmıştır ve mıknatıs kavramları anlatılarak uçak
manyetizması için hazırlık yapılmıştır. Bölüm on yedide Dünyanın manyetik alanı ve uçak üzerindeki
etkileri anlatılmıştır. Uçaklar Dünyanın manyetik alan çizgilerini yön bulma sistemlerinde kullanmaktadır.
Dünya üzerinde manyetik alan çizgileri sürekli bir değişimin içerisindedir ve bu nedenle
bir düzeltme işleminin yapılması gereklidir. Bölüm on sekizde günlük hayatta da kullanılan
ve uçaklarda yön bulma cihazı olarak kullanılan doğrudan okuma pusulaları anlatılmıştır. Bölüm
on dokuzda ise dünyanın manyetik alan çizgilerini kullanarak pusula hizmeti veren ve modern bir
cihaz olma özelliği gösteren uzaktan okuma pusulaları anlatılmıştır.
Bölüm yirmide kara kutu olarak bilinen ve uçak kazaları ile aşina olduğumuz uçuş veri kayıt
sistemi anlatılmıştır. Uçuş veri kayıt sistemi yalnızca kazalara ilişkin bulguları elde etmek için kullanılmaz.
Uçak sistemlerinde bakım ve izlenme gibi görevlerde başvurulan bir sistemdir.
Bölüm yirmi ikide seyrüsefer işlemlerinde uçak dışındaki sistemlerden bağımsız olarak çalışabilen
Ataletsel Seyrüsefer Sistemi anlatılmıştır. Temel olarak basit bir ivme algılayıcısında aldığı bilgileri
matematiksel işlemler yardımıyla seyrüsefer bilgisine dönüştüren bir sistemdir fakat hassasiyet
ön plandadır.
Bölüm yirmi ikide modern kokpit gösterge sistemleri ve ekranları anlatılmıştır. Uçaklarda güvenli
bir uçuş için dorudan uçuşla ya da diğer uçak sistemleri ile alakalı çok fazla bilgi bulunmaktadır.
Bu bilgilerin bir şekilde pilotlar ya da yardımcı uçucu personel tarafından izlenmesi gerekir. Eski
uçaklarda gösterge montajı için yer bulunamazken günümüz modern gösterge sistemlerinde bu
bilgiler çok sade bir şekilde karşımıza çıkar.
Bölüm yirmi üçte, uçakların inişi sırasında oluşturduğu uyarılar ile uçuş personelinin yükünü
önemli ölçüde hafifleten Yere Yakınlık Uyarı Sistemi anlatılmıştır. Bu sistem diğer uçak sistemlerinden
elde ettiği bilgileri ve veri deposundaki bilgileri karşılaştırarak uyarılar oluşturmaktadır. Uyarılarının
büyük bir kısmı algıyı arttırmak için insan sesi şeklinde ortaya çıkmaktadır.
Yirmi dördüncü bölümde Perdövites (Stall) Uyarı Sistemleri ve Hücum Açısı Göstergesi anlatılmıştır.
Uçakların havada kalabilmesi için asgari bir hızda uçması gerekir. Uçak bir şekilde bu hızın
altına düşerse havada tutunamaz. Bu sistem bu hıza yaklaşılması durumunda sesli ve görsel uyarılar
oluşturmaktadır.