International Marmara Sciences Congress, Kocaeli, Türkiye, 10 - 11 Aralık 2021, ss.76
Ağır metaller organizmalara su, besin ve solunum yoluyla alınabilir, ancak aşırı miktarda alınması
sonucu canlı vücudunda birikebilir. Bu birikim birçok organizma üzerinde toksik etkiler meydana
getirebilir. Alüminyum, günlük hayatta yaygın olarak kullanılan ve toksik olduğu belirlenen bir ağır
metaldir. İnşaat, otomotiv, elektrik ve uçak endüstrilerinin yanı sıra gıda ambalajlarında ve mutfak araç
gereçlerinde yapısal malzeme olarak kullanılmaktadır. Alüminyum oksit ise, alüminyumun oksijen ile
tepkimesinden meydana gelmektedir. Fiziksel ve kimyasal özellikleri nedeniyle birçok alanda sıkça
tercih edilmektedir. Alüminyum oksit nanopartikülleri, canlılarda farklı sistemlerde hasara neden
olabilmektedir. Böcekler ağır metal kirliliği, birikimi ve bu durumun sebep olduğu fizyolojik etkiler ile
ilgili çalışmalarda biyoindikatör canlılar olarak kullanılmaktadır. Edinilmiş bağışıklık sisteminden
yoksun olan böcekler, doğal bağışıklıkları sayesinde enfeksiyon ajanlarına hızlı ve etkili yanıt verirler.
Bu bağışıklık sistemleri humoral ve hücresel yanıtlar olmak üzere iki gruba ayrılmaktadır. Büyük
balmumu güvesi Galleria mellonella, üretimi kolay ve hızlı, yaşam döngüsü kısa, ekonomik ve etik
uygunluğa sahip bir böcek türüdür. Bu nedenle in vivo çalışmalarda önemli bir model organizma haline
gelmiştir. Hemositler böcek bağışıklığında önemli rol oynayan, hücresel yanıt sisteminde yer alan
fagositlerdir. Çalışmamızda alüminyum oksit nanopartiküllerinin konak Galleria mellonella’nın
hemositlerine etkileri incelendi. G. mellonella larvaları 50, 100, 500 ve 1000 ppm alüminyum oksit
nanopartikül içeren diyet ile beslendi. Alüminyum oksit nanaopartikülünün bütün deney gruplarında
total hemosit sayısında azalmaya neden olduğu belirlendi. Hemosit tiplerinden granülosit, prohemosit,
sferülosit ve önositoid sayısının tüm dozlarda azaldığı, plazmatosit ise sayısının arttığı tespit edildi. Bu
sonuçlar alüminyum oksit nanopartiküllerinin model organizma G. mellonella’nın hücresel bağışıklık
sistemi üzerinde baskılayıcı etkileri olduğunu ortaya koymaktadır.