31. Ulusal Patoloji Kongresi, İzmir, Türkiye, 26 - 30 Ekim 2022, cilt.1, ss.142-143
Giriş
Amiloidozlar, fibriler yapıya sahip anormal şekilde katlanmış,
otuzdan fazla formları bulunan protein birikintilerinin, etkilenen
organların hücre dışı boşluklarına sızdığı çeşitli etiyolojik
nedenlere bağlı görülen bozukluklarıdır. Sistemik olduğunda
böbrek sıklıkla etkilenir ve bu kronik böbrek hastalarında
(KBH) sağkalımı büyük ölçüde etkiler. Böbrek tutulumu klinik
olarak azalmış tahmini glomerüler filtrasyon hızı (eGFR)
ve proteinüri ile karakterizedir. Amiloid birikintilerinin standardize
histopatolojik skorlaması, hastalığın ilerlemesini değerlendirmek
için çok önemlidir. Renal amiloid prognostik
skoru (RAPS); renal amiloidozlarda kullanılan morfoloji ve
amiloid birikiminin lokalizasyonu-paterni-şiddetine dayanan
bir skorlama sistemidir. Bu nedenle çalışmamızda, literatürde
uygulanan skorlama sistemlerini kullanarak renal amiloidoz
tanılı olguları sınıflandırıp derecelendirdikten sonra klinik verileri
ve KBH evreleri ile ilişkilendirmeyi amaçladık.
Yöntem
Bölümümüzde 2017 ile 2022 yılları arasındaki renal amiloidoz
tanılı 45 hastanın böbrek biyopsileri retrospektif olarak
analiz edildi. Her biri sınıflandırılıp derecelendirilerek RAPS
skoru (Tablo 1) ve KBH evrelerine göre karşılaştırıldı. İstatistiksel
analizler numerik değişkenler için ANOVA ve Tukey-
Kramer Multiple Comparisons Test veya Kruskal-Wallis
ve Dunn’s Multiple Comparisons Test; kategorik değişkenler
için Chi-squared Test for Independence ile yapıldı. P<0.05,
<0.01 ve <0.001 değerleri anlamlı kabul edildi.
Bulgular
Tüm hastaların %77.8’i erkek, yaş ortalaması 54.8 ± 14.9 yıldı.
4 hasta RAPS1, 24 hasta RAPS2 ve 17 hasta RAPS3 olarak
skorlandı. RAPS 2 ve 3 skoru alan hastaların yaş ortalaması,
RAPS1 hastalardan anlamlı düzeyde yüksekti (P=0.0007).
%20’si hafif zincirle ilişkili amiloidoz, %80’ni serum amiloid A
amiloidoz tanısı aldı. RAPS3 hastaların üre, kreatinin ve proteinüri
seviyeleri, RAPS1 hastalarına kıyasla anlamlı düzeyde
yüksek, eGFR düzeyleri düşüktü (P<0.01). RAPS1 hastaların
tamamı KBH evre 1 ve 2 iken, RAPS3 hastaların çoğunluğu
(%47.1) evre 3’tü (P=0.0207). Hastaların histopatolojik bulguları
KBH evrelerine göre karşılaştırıldığında intestisyal fibrozis,
inflamasyon değerlerinin ve RAPS skorlarının ileri evrelerde
anlamlı derecede yüksek olduğu saptandı (P=0.0227,
P=0.0009 ve P=0.0015, sırasıyla) (Tablo 2-3).
Tartışma
Sistemik amiloidozun renal tutulumu önemli bir morbidite ve
mortalite nedenidir. En sık kronik inflamasyon (AA amiloidoz)
veya plazma hücre diskrazilerinde (AL amiloidoz) görülür.
Amiloidozla ilişkili böbrek hastalığı tedavi edilmezse hızla
son dönem böbrek hastalığına ilerler. Yakın zamanda yapılan
bir çalışmada, AA amiloidoz tanısından sonraki 18 ay içinde
diyaliz bağımlılığı ve ortalama hasta sağkalımının 52,9 ay olduğu
bildirilirken, bu sonuçlar AL amiloidinde sırasıyla 36,3
ay ve 50 aydır.
Klinik olarak renal tutulumdan şüphe edilen olgularda, böbrek
biyopsisi alınmaktadır. Böbrek parankiminde glomerül,
tubulo-interstisyum ve damar duvarlarında asellüler, eozinofilik
materyalin birikimin görülmesi ile tanı kesinleşir. İmmünofloresan,
histokimya ve immünhistokimya bulguları amiloid
tipini belirlemede yardımcı olabilir. Birikimin derecesi ve
lokalizasyonu ise hastanın kliniğini etkilemektedir. Bu nedenle
patoloji raporlarında genellikle amiloid birikimi izlendiğinde
skorlama yapılmaktadır.
Renal amiloidoz için çeşitli histolojik derecelendirme skorları
önerilmiştir. Muhtemelen en çok atıfta bulunulan ve kullanılan
(çoğunlukla uyarlanmış biçimde) Sen ve arkadaşları
tarafından önerilen sistemdir. Kullandıkları sistemler, glomerüler
hasarlanma paternine dayanmaktadır. Ayrıca, sistemleri
klinik verilerle ilgili değildir. Hastaların %90’ının renal AA’sı
olduğu bir kohortta geliştirilmiştir. Shiiki ve ark. ise özellikle
böbrek fonksiyonuyla bağıntılı olarak mezanjiyal birikintileri
tanımlamıştır. Rubinstein ve arkadaşları ile Hoelbeek ve arkadaşlarının
AL kohortunda geliştirilen sistemleri, son dönem
böbrek hastalığını öngören glomerüler, interstisyel ve vasküler
birikintileri içermektedir.
Sonuç
Amiloidin börek parankiminin kompartmanında dağılım paterni
ve RAPS derecesi; eGFR, üre/kreatinin, proteinüri düzeyleri
ve dolayısıyla KBH evresiyle ilişkilidir. Amiloid nefropatilerde
histopatolojik sınıflama, skorlama, derecelendirmenin
prognostik önemini değerlendirmek için ileri çalışmalara
ihtiyaç vardır.