Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır’xxın ”Biz Neyiz” Adlı Şiirinin Ayetler Işığında Değerlendirilmesi


Creative Commons License

Şahan R.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Sempozyumu, Antalya, Türkiye, 2 - 04 Kasım 2012, (Tam Metin Bildiri)

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Antalya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Açık Arşiv Koleksiyonu: AVESİS Açık Erişim Koleksiyonu
  • Kocaeli Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır (1878-1942) alnuş olduğu eği tim ve yetişmiş olduğu kültür açısından Osmanlı' dan Cumhuriyet' e uzanan aydınlar silsilesinin son halkalarından biridir. O Arapça'yı bildiği gibi edebiyat sevgisiyle Farsça'yı da öğrenmiş, divan şiirini ve bu şiirin alt yapısıru oluşturan kültürü çok iyi tarunuşbr.1 Onun şiire ilgisi sadece okuma seviyesinde kalmamış kendisi de zaman zaman Türkçe ve Farsça şiirler yazmışbr. Daha önce bilinme mesine rağmen şu an birçok eseri ve şiiri bize intikal etmiştir ki, aşa ğıda metnini ve şerhini sunacağımız "Biz Neyiz?" başlıklı ve "Girmiş Çıkmışız" redifli, insanı anlatan şiiri2 de bunlardan biri, belki en önemlisidir. Anlz vezninin "Failatün / Failatün / Fiiiliitün / Ffiilün" kalıbıyla ya zılıruş "Biz Neyiz?" başlıklı şiir 30 beyitten oluşan güzel bir gazeldir.

Vezin, kafiye ve redif tekniğiyle ilgili biçimsel özellikleri bakımından mükemmel bir manzumedir. Şiirin bütünü incelendiği zaman insarun dünyaya gelişinden baş layarak farklı alemleri yaşayıp öbür alemlere göç eden serüvenini anlatan bir manzume olduğu görülecektir. Bu nedenle "Biz Neyiz?" başlıklı bu şiir aslında "İnsan Nedir?" sorusunun cevabını kendi bü tünlü~ içinde vermektedir. Bu şiire göre insan toprağa düşmüş bir damla, yaratılırken meleklerle imtihan olmuş ve bu imtihanı başarıy la geçmiş hürmet ve ihtirama layık biri olup; ga.h varlık gah darlık içinde olan; bazen yağmur bulutu bazen şimşek, bazen gul kokulu, sümbül edalı nazik bir varlık bazen de çölleri yakıp kavuran bir gök taşı niteliğinde farklı özellikleri olan çift kutuplu bir varlıktır. Redif kısmını sürekli tekrar ederek de insanoğlunun bu halinin sürekli tek rar ettiğini vurgular.