3. Uluslararası İnsan Çalışmaları Kongres, Ankara, Turkey, 13 - 15 November 2020, pp.200-201
Disabled individuals may encounter or deal with some problems such as insufficient legal
regulations in the society, the environment is not accessible for the disabled, the technological
developments that facilitate people with disabilities’ participation in education and employment,
discriminatory discourse, attitudes and perceptions towards the disabled, and that disability is
perceived as a punishment. Disability becomes more complex when combined with the phenomenon
of poverty, and people with disabilities live poverty deeper than others. The concept and phenomenon
of poverty, which is multi-component and difficult to define, is one of the toughest problems facing
the global world and humanity. Poverty affects many people physically, spiritually, economically and
socially. The concept of capability was first used by the economist Amartya Sen in the 1980s as a way
of defining the state of well-being. The capability approach addresses not only the phenomenon of
poverty in an economic dimension; it also deals with the social and psychological dimension. This
approach assumes that individuals who cannot value anything they want about and cannot be free are
poor. In this study, I gave general information about disabled people, disability poverty and capacity
approach. Then I handled disabled poverty in the context of the capability approach.
Engellilerin toplum içerisinde yetersiz yasal düzenlemeler, çevrenin engelliler için erişilebilir
olmaması, engellileri eğitime ve istihdama katılımını kolaylaştırıcı teknolojik gelişimlerin olmaması,
engellilere yönelik ayrımcı söylem, tutum ve algılar, engelliliğin ceza olarak görülmesi gibi birtakım
sorunlarla karşılaştığı veya karşılaşmasının mümkün olduğu bilinmektedir. Engellilik yoksulluk olgusu
ile birleştiğinde daha karmaşık bir hale gelmekte, engelliler yoksulluğu diğerlerinden daha derin
yaşamaktadır. Çok bileşenli ve tanımlanması oldukça zor olan yoksulluk kavramı ve olgusu küresel
dünyanın ve insanlığın karşı karşıya kaldığı en zor sorunlardan biri olma niteliğini taşımaktadır.
Yoksulluk birçok insanı bedensel, ruhsal, ekonomik ve toplumsal açıdan etkilemektedir. Yapabilirlik
kavramı iyilik halini tanımlamanın bir yolu olarak ilk kez 1980’lerde ekonomist Amartya Sen tarafından
kullanılmıştır. Yapabilirlikten yoksunluk yaklaşımı yoksulluk olgusunu yalnızca ekonomik boyutta
değil; sosyal, psikolojik boyutta da ele almaktadır. Bu yaklaşıma göre değer verdiği ve önemsediği bir
şeyi yapamayan, özgür olamayan bireyler yoksul kabul edilmektedir. Bu çalışmada, engellilere, engelli
yoksulluğuna ve kapasite yaklaşımına ilişkin genel bilgiler verilmiş, ardından engelli yoksulluğu
yapabilirlikten yoksunluk yaklaşımı bağlamında ele alınmıştır.