5. Uluslararası İpek Yolu Akademik Çalışmalar Sempozyumu, Kocaeli, Türkiye, 16 - 17 Eylül 2021, ss.203-208
Hacı Bektaş-ı Veli, Türk kültür mimarlarından biridir. Hoşgörüye dayalı öğretisiyle
günümüze kadar gerek tasavvuf gerekse edebiyat çevrelerinin dikkatini çekmiştir.
Toplum nazarında çok sevilip saygı duyulması sebebiyle tarihi kişiliğinin yanında
menkıbevi kişiliği de oluşmuştur. Hacı Bektaş-ı Veli’nin kişiliğine klasik Türk
edebiyatı şairleri de rağbet göstermiş ve şiirlerinde kendisini konu edinmişlerdir.
Bu şairlerden biri de Tuluî’dir. Hayatı hakkında bilgi sahibi olmadığımız 18. yy.
şairi Tuluî, Divan’ında yer alan bir gazelinde Hacı Bektaş-ı Veli’yi anlatmıştır.
Şair, sekiz beyitten müteşekkil gazelin her beytinde Hacı Bektaş-ı Veli’nin farklı
bir özelliğine dikkati çekmiş ve bu vesileyle onu övmüştür. Şaire göre Hacı Bektaşı Veli, Hz. Muhammed’in izinden giden, öğretileriyle insanlara yol gösteren,
münzevi bir hayat süren, tayy-i mekan eylemek ve duvarı kendisine binek edinmek
gibi çeşitli kerametler gösteren, gayp alemine ait sırlara vakıf olan, Yeniçeri
Ocağı’nın piri kabul edilen, tasavvufta “sırrın sırrı” olarak ifade edilen mertebeye
ulaşmış yüce bir velidir. Hacı Bektaş-ı Veli’nin vefatının 750. yıl dönümü olan
2021 yılı, UNESCO tarafından Hacı Bektaş-ı Veli yılı olarak tanınmıştır. Bu anma
yılı vesilesiyle bu çalışmada, bahsi geçen “Hacı Bektaş-ı Veli” redifli gazel
transkribe edilerek günümüz Türkiye Türkçesi’ne aktarılacak ve açıklanacaktır.
Çalışmanın amacı, Hacı Bektaş-ı Veli’nin hayatının ve bilhassa Vilayetname’de
anlatılan rivayetlerin, Tuluî’nin şiirine ne derece yansıdığını tespit etmektir.