Aydın Kitabevi, Ankara, 2005
Eski Türk Edebiyatı, Türk edebiyatının yaklaşık 7
yüzyıllık dönemi için kullanılan bir addır. Türklerin İslam dinini kabul
etmeleriyle başlayan bu dönem, ürünlerini bu inanç sistemi etkisinde 12-13.
yüzyıllarda vermeğe başlar. Günümüze ulaşan örnekleri ise ağırlıklı olarak 13.
yüzyılla birlikte görülmeye başlar. 14 ve 15. yüzyıllarda ivme kazanan bu edebiyatın gelişimi, edebi ürün ve kişilik
bağlamında 16 ve 17. yüzyıllarda doruğa çıkar. 18. yüzyılda Nedîm ve Şeyh Gâlib
gibi, ayrı kutuplarda iki büyük temsilcisini yetiştiren Eski Türk Edebiyatı,
19. yüzyıl ortalarında görevini tamamlamış sayılır.
Tanzîmat Fermânı ve arkasından gelen Tanzîmat
Edebiyatı ile birlikte bittiğine inanılan Eski Türk Edebiyatı, dönem
şairlerinin şiir kitaplarına dîvân adı vermelerinden esinlenilerek Dîvân
Edebiyatı adıyla da anılır. Fakat, ne Eski Türk Edebiyatı ne de Dîvân Edebiyatı
adları bu dönem edebi ürünlerini tam olarak karşılamaz. Bunların dışında İslami
Dönem Türk Edebiyatı, Osmanlı Dönemi Türk Edebiyatı, Anadolu Türk Edebiyatı
v.b. adlar da bu dönem edebiyatını tam olarak anlatmaktan uzaktır. Eski Türk
Edebiyatı adlandırması, bu edebiyatın ne kadar eski olduğu konusunu belirtmekte
yetersiz kalır. Dîvân Edebiyatı, bu dönemin düzyazı (nesir) ürünlerini
karşılamaz. İslâmî Dönem Türk Edebiyatı, Tanzîmât ve günümüze kadar olan Türk
Edebiyatını da içerir. Osmanlı Dönemi Edebiyatı ise daha önceki Beylikler ve
Anadolu Selçuklu dönemlerini gözardı eder. Oysa, bu edebi dönemin başlangıcı
Beylikler ve Anadolu Selçuklu dönemlerine rastlar. Anadolu Türk Edebiyatı da
sınırları belirsiz ve çok genel bir adlandırmadır.
Bu adlandırmalar ve edebiyatın dönemlere ayrılması
görecelidir. Türk edebiyatı başlangıcından günümüze dek bir bütün olarak
algılanmalı ve öyle değerlendirilmelidir. Önemli olan, söz konusu dönem edebi
ürün ve sanatçılarının doğru bir değerlendirme süzgecinden geçirilmesidir. Türk
edebiyatının bir takım dönemlere ayrılması, dönemlerin düşünce değişikliği ve
özellikleriyle daha derinliğine incelenebilmesi içindir. Bu yöntemle, belirli
edebi dönemler ayrıntılı olarak incelenebilmekte ve hakkında sağlıklı bir
değerlendirme yapılabilmektedir. Yine de, Eski Türk Edebiyatı ya da Dîvân
Edebiyatı, eksik yanları ile bu dönem edebiyatı için kullanılan iki yaygın
addır.
Bu kitap, Türk Edebiyatı’nın yukarıda sınırları
çizilen döneminin edebi kişilik ve ürünleriyle ilgili bilgileri içerir.
Öğrenciler ve öğretim elemanları açısından kullanışlı yanı ise Eski Türk
Edebiyatı’nın iki yüzünü bir kitapta toplamasıdır. Yani, hem nazım hem de nesir
hakkında bilgiler ve örnekler içermesidir. Kitaptaki edebî kişilik ve ürünler
hakkındaki bilgiler daha da genişletilebilir. Ancak, düşüncemiz öğrencinin
dikkatini önemli ad ve eserlere yoğunlaştırmak, derinliğine ve ayrıntılı bilgi
edinmeyi ise öğrencinin kendi araştırma ve çabasına bırakmak doğrultusunda
biçimlenmiştir.
Çalışmamızın amacı, öğrencilere Eski Türk Edebiyatı
derslerinde yardımcı olabilmek ve temel bilgileri onların kullanımına
sunmaktır. Bu amacımıza ulaşabilmek öncelikli dileğimizdir. Olası hata ve
eksiklikler tarafımızca göz önüne alınacak, kitabın bir sonraki baskısında
düzeltilecektir.