UTAD, cilt.7, sa.1, ss.27-56, 2023 (Hakemli Dergi)
Osmanlı döneminde 19. yüzyılın sonları ve 20. yüzyılın başlarında sansür uygulamaları ve halkın tiyatroya olan tepkilerinin gölgesinde tiyatro binalarının inşaatları gerçekleştirilmiştir. Tepkiler ve sansüre rağmen tiyatro seyircisi tiyatroya gitmekten vazgeçmemiş ve özellikle 1886 yılından itibaren Şehzadebaşı tiyatroları Ramazan eğlenceleri ile özdeşleşen ve Ramazan gecelerinin en vazgeçilmez mekânları haline gelmiştir. Şehzadebaşı bölgesinde geçici, kaldırılabilir ve çoğunlukla “palanka” ya da “salaş” olarak ifade edilen strüktürler tiyatro olarak kullanılmıştır. Bu yapılar insan yüküne ve yangına karşı devamlı kontrol altında tutulmuşlar ve süreleri Ramazan ayıyla sınırlı olduğundan zaman geçirilmeden yıkılmaları istenmiştir. Salaş yapıların etrafının kâgir duvarlarla çevrilerek ve mevcudu genişletmeden kullanılması ve yangın önlemlerinin alınması gerekmiştir. Ancak 1899 yılındaki bir kararla kâgir olarak yeniden inşaları gündeme gelmiş, pek çok tiyatro sahibinin maddi güçlükler içinde olmasına rağmen 20. yüzyılın ilk çeyreğinde yapıların kâgir olarak inşası gerçekleşmiştir. Bu çalışmada tiyatro seyircisinin yoğun ilgi gösterdiği Şehzadebaşı bölgesinde bulunan geçici ve salaş tiyatroların yapısal denetimleri ve kâgir olarak yeniden inşalarına ilişkin süreç arşiv belgeleri ışığında incelenmiştir.