RENAL ONKOSITOM VE AYNI BÖBREKTE INSIDENTAL SAPTANAN PAPILLER ADENOM BIRLIKTELIĞI


Creative Commons License

Doğan H. N., Yaprak Bayrak B.

33. Ulusal Patoloji Kongresi-12-16 Kasım 2024, Antalya, Türkiye, 12 - 16 Kasım 2024, cilt.1, ss.316

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Cilt numarası: 1
  • Basıldığı Şehir: Antalya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.316
  • Kocaeli Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Giriş: Renal onkositomlar, böbrekte görülen ve genellikle iyi

huylu olan tümörlerdir. Tüm renal neoplazmların %3-7’sini

oluştururlar ve genellikle 50 yaş üstü erkeklerde daha sık rastlanır.

Onkositomlar, bol mitokondri içeren epitel hücrelerinden

oluşur ve karakteristik eozinofilik granüler sitoplazmalarıyla

tanınırlar. Genellikle küçük ve asemptomatik olan bu tümörler,

çoğunlukla görüntüleme sırasında tesadüfen keşfedilir.

Papiller adenomlar ise renal tübüler epitelden köken alan

ve korteks içinde yerleşen bir diğer iyi huylu renal neoplazm

türüdür. Bu olgu sunumunda, semptomatik renal onkositom

ve tesadüfen saptanan papiller adenomu olan 57 yaşındaki bir

kadın hasta ele alınmaktadır.

Olgu: 57 yaşındaki kadın hasta, sol yan ve karın ağrısı şikayetiyle

başvurdu. Yapılan laboratuvar tetkiklerinde böbrek

fonksiyonlarının normal olduğu belirlendi. Ultrasonografide

sol böbrekte 57x47 mm boyutlarında ekzofitik uzantılı hafif

hiperekoik bir solid lezyon saptandı. Bilgisayarlı tomografi,

korteks dışına taşan, heterojen dansitede, kontrast tutan bir

kitlesel lezyon gösterdi. Radikal nefrektomi yapıldı. Histopatolojik

inceleme, böbrek parankimine bitişik, eozinofilik granüler

sitoplazmalı onkositik hücrelerden oluşan bir tümörü

ortaya koydu. Ayrıca, subkapsüler yerleşimli papiller adenom

odağı da saptandı. İmmünohistokimyasal inceleme, bu hücrelerin

CD117, E-kaderin ve PAX8 ile pozitif olduğunu gösterdi.

Sonuç: Bu olgu, semptomatik bir renal onkositomun ve tesadüfen

saptanan papiller adenomun nadir birlikteliğini ortaya

koymaktadır. İmmünohistokimyasal bulgular, doğru tanının

konulmasında kritik öneme sahip olmuştur. Renal onkositomlar

genellikle iyi huylu seyir gösterse de, büyük boyutlu ve

semptomatik olan vakalar malign neoplazmlarla karışabilir.

Bu nedenle, bu tür durumlarda doğru tanı ve tedavi stratejileri

için dikkatli değerlendirme gereklidir.

Anahtar Kelimeler: İmmünohistokimya, papiller adenom,

radikal nefrektomi, renal onkositom