Motif Akademi Halkbilimi Dergisi, cilt.16, sa.42, ss.745-756, 2023 (Hakemli Dergi)
Dünya sanat tarihine bakıldığında kullanılmış ya da hâlâ kullanılan pek
çok lâvta çeşidi bulunmaktadır. Çalışmaya konu olan lâvta 18 ile 20.
Yüzyıllar arası, İstanbul başta olmak üzere batı ege gibi bir bölgede
daha çok halk şarkılarının/ezgilerinin icra edildiği bir çalgıdır.
Osmanlı dönemi kültür ve sanat ortamı hakkında minyatürler ilk göze
çarpan veri kaynakları olup araştırmacılara ve ilgililere pek çok konuda
bilgi vermektedir. Bu araştırmada görsel materyal olarak, araştırmacı
tarafından belirlenen Enderunlu Fâzıl’a ait 1793 yılına tarihlenen
“Hubânnâme ve Zenannâme” isimli eserindeki bir minyatür ele alınacaktır.
Araştırmada Ferdinand de Sassure (1857-1913)’un kuramsal çerçevesinden
yola çıkılarak nitel araştırma yöntemlerinden semiyotik analiz
yapılacaktır. Minyatür İstanbul lâvtası ve İstanbul kemençesinin
birlikte resmedildiği bilinen ilk minyatür olma özelliğini taşımaktadır.
Çalışmada, minyatürün içinde yer alan görsel ögelerin İstanbul lâvtası
özelinde incelemesinin yapılması amaçlanmaktadır. Çalgı ile ilgili
kaynakların azlığından dolayı geçmişe dönük çıkarımlar ve ihtimaller
üzerinde durulmakta olduğu kabul edilirse, bu minyatür 18. Yüzyılda
çalgının icra edildiği ortam/mekan ile ilgili bilgi veren önemli bir
değer olarak karşımıza çıkmaktadır. Çalışmada, konuya disiplinlerarası
bir bakış açısıyla yaklaşılması ile yapılacak olan diğer çalışmalara da
katkı sağlayacağı düşünülmektedir.