ANONİM ORTAKLIK YÖNETİM KURULUNDA AZINLIĞIN TEMSİLİ


Creative Commons License

MEMİŞOĞLU O.

Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, cilt.14, sa.1, ss.511-543, 2024 (Hakemli Dergi) identifier

Özet

Bu çalışmada, anonim ortaklık yönetim kurullarında, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun, 6762 sayılı Kanun hükümlerinden farklı olarak belirli bir pay grubuna temsil yetkisi verilebileceğine ilişkin hükmü çerçevesinde azlığın yönetim kurulunda temsili üzerinde durulmuştur. Azınlığın mevzuat hükümlerinde açıkça düzenlenmesinin sebebi, anonim ortaklıklarda oransallık ilkesi gereği şirket yönetiminde çoğunluğun tahakkümünün söz konusu olduğu durumlarda, karar alabilme imkanına sahip bulunmayan, ancak sermayenin belirli bir bölümünü de teşkil eden pay sahiplerinin korunması amacına hizmet etmektir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun azınlık paylarının yönetim kurulunda temsiline ilişkin hükümleri de aynı endişelerle, anonim şirket genel kurulunun egemeni olacak çoğunluğu sağlayabilen pay sahiplerinin, azınlığın yönetim kurulunda temsilini engelleyebilecek türdeki işlemlerini sınırlayabilmek ve azınlığın yönetim kurulunda temsiline fırsat yaratabilmek için getirilmiştir. Çoğunluk ilkesinin sınırsız olarak uygulanması durumunda genel kurulda ve dolayısıyla yönetim kurulunda gücü ele geçiren pay sahipleri, şirket yönetiminde söz almak ve yönetime dair kararlarda belirleyici olmak isteyen pay sahiplerinin yönetime katılmasına engel olabilecek, karar alma mekanizmasını tekelinde bulundurabilecektir. Bu durumda çoğunluğun karşısında yer alan münferit pay sahipleri tamamen çoğunluğa tabi olacak ve haklarını koruyabilmeleri mümkün olamayacak, çoğunluk ise şirketi kendi menfaatleri doğrultusunda idare edebilecektir. Ancak azınlık lehine getirilecek imkanların genişletilmesi halinde anonim ortaklıkların işleyiş felsefesi zarar görecek, şirketin karar alma ve uygulama süreci kesintiye uğrayacak ve şirket yönetiminde zafiyet oluşacaktır. Bu nedenle Kanun’da öngörülen hükümlerin söz konusu hassas dengeyi gözetebilmesi önemlidir. Mülga 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenmemiş olmakla birlikte azınlığa verilen yönetimde temsil hakkı, mehaz İsviçre Borçlar Kanunu’nda yer almaktaydı. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu yürürlüğe girmeden önce ise Yüksek Mahkemenin, belirli pay gruplarına imtiyaz tanınabileceğine dair içtihatları mevcuttu. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda ise konu hakkında detaylı hükümler ihdas edilmiştir. Çalışmada azlığın çıkış noktası olan anonim ortaklıklara hâkim ilkelerden çoğunluk ve oransallık ilkelerine değinildikten sonra, genel olarak azınlık kavramı, belirleyici unsurları, azınlık hakkına sahip pay gruplarının yönetim kurulunda temsili ve 360. madde hükmünün ihlalinin sonuçları anlatılmıştır.
In this study, the representation of minority in board of directors was emphasized on the basis of the provision that the authority of representation can be given to a certain group of shareholders, unlike the provisions of Law No. 6762, Turkish Commercial Code no. 6102, in joint stock company boards of management. The reason why the minority is regulated clearly in the legislation provisions is to serve a purpose of protecting the shareholders who do not have the possibility to make any decision but constitute a certain art of the capital when the dominance of the majority in the company management in accordance with the principle of proportionality in joint stock companies. The provisions of the Turkish Commercial Code No. 6102 concerning the representation of minority shares in the board of directors have also been brought with the same concern in order to limit the sorts of transactions, made by the majority of the general assembly in the company, that may prevent the representation of the minority in the board of directors and in order to give minority the opportunity of representing themselves in the board of directors. In the event of unlimited application of the majority principle in the general assembly, shareholders who have gained power in the board of directors may monopolize the management of the company and prevent other shareholders from participating in decision-making. This situation leaves minority shareholders completely subject to the majority, unable to protect their rights, and allows the majority to manage the company solely in their own interests. However, expanding the possibilities for minority shareholders may harm the operational philosophy of joint stock companies and weaken the decision-making and implementation processes. Therefore, it is crucial for the provisions in the law to maintain a delicate balance. Although it was not regulated in the repealed Turkish Commercial Code No. 6762, the right of minority representation in management was included in the Swiss Code of Obligations. Prior to the enactment of the Turkish Commercial Code No. 6102, the Supreme Court recognized privileges for certain shareholder groups. The Turkish Commercial Code No. 6102 provides detailed provisions on this matter. After mentioning the principles of majority and proportionality, which are the dominant principles of joint stock companies, the concept of minority in general, its determining elements, the representation of share groups with minority rights in the board of directors and the consequences of violation of Article 360 are explained in the study.