15. Ulusal Fen Bilimleri ve Matematik Eğitimi Kongresi, Kars, Türkiye, 27 - 30 Eylül 2023, ss.173
Ülkemizde temel eğitimde ve ortaöğretimde okullar arası fen başarı farkı gözlemlenmektedir. Bu durum,
son yıllarda vurgulanan fen okuryazarı birey yetiştirme perspektifinden problemlidir. Ayrıca ülkemizde uluslararası
öğrenci değerlendirme programının (PISA) bazı uygulamalarında da ortaya çıkan kızlar lehine bir fen başarı farkı
bulunmaktadır. Ayrıca ortaokul yıllarında, okul ve cinsiyet farkının sadece akademik başarıda gözlemlenmediği;
bazı önemli bilişsel ve duyuşsal değişkenler üzerinde de bu farkın belirgin olduğu bulunmuştur.
Literatürün bu sonuçları ışığında bu araştırmanın amacı okul ve cinsiyet farkının lise yıllarında da devam
edip etmediğini, öğrencilerin fen öğretimi algıları ve bilimsel araştırmaların doğası anlayışları değişkenleri özelinde
incelemektir. Bu amaç doğrultusunda başarı düzeyi düşük okulların (BDO) ve başarı düzeyi yüksek okulların (BYO)
her birinden üç okul belirlenmiştir. Araştırma örneklemini 9., 10. ve 11. sınıfa devam eden BYO’dan 263, BDO’dan
ise 326 öğrenci oluşturmuştur. Öğrencilerin fen öğretimi algılarını ölçmek için, PISA 2006 ve 2018
uygulamalarındaki öğrenci anketinden dörtlü Likert tipinde 30 madde seçilmiştir. Öğrencilerin bilimsel
araştırmaların doğası anlayışlarını ölçmek için beş tane naif beş tane de sofistike bilimsel araştırmaların doğası
anlayışını içeren dörtlü Likert tipinde 48 maddeden oluşan bir ölçek kullanılmıştır. Açımlayıcı faktör analizi sonucu,
fen öğretimi algısı ölçeğinin altında dört faktör belirlenmiştir: öğretmen destekli sınıf ortamı, fen bilimleri dersi
uygulamaları, öğrenci merkezli sınıf ortamı, öğrenme üzerine öğretmen geri bildirimi. Veriler, MANOVA ve takip
ANOVA’ları yardımıyla analiz edilmiştir.
Sonuçlar, BYO’daki öğrencilerin 9. sınıfta fen bilimleri dersi uygulamaları, 10. sınıfta öğretmen destekli sınıf
ortamı ve öğrenci merkezli sınıf ortamı, 11. sınıfta ise öğretmen destekli sınıf ortamı ve öğrenme üzerine öğretmen
geri bildirimi faktör puanlarının BDO’daki akranlarına göre daha yüksek olduğunu göstermiştir. Ayrıca, 9. sınıfta
BYO’daki öğrencilerin araştırmanın nasıl yapıldığı, kontrollü deneyler ve bilimsel modellerin kullanımıyla ilgili
sofistike anlayışlarının BDO’daki akranlarına göre daha yüksek olduğu bulunmuştur. Benzer şekilde 10. sınıfta bu
faktörlerin yanında BYO’daki öğrencilerin gözlem ve teori ilişkisine dair sofistike anlayışları da akranlarına göre
daha yüksek çıkmıştır. Diğer taraftan, 9. sınıfta BDO’daki öğrencilerin kontrollü deneylere ve bilimsel modellere
ilişkin naif anlayışlarının, BYO’daki akranlarına göre daha yüksek olduğu bulunmuştur. 10. sınıfta ise BYO’daki
öğrencilerin gözlemin teoriden bağımsız yapıldığına dair naif anlayışlarının BDO’daki akranlarına göre daha yüksek
olduğu bulunmuştur. Bu sınıf düzeyinde BDO’daki öğrencilerin kontrollü deneylere ilişkin naif görüşlerinin
BYO’daki akranlarına göre daha yüksek olduğu bulunmuştur. Diğer taraftan BDO’da cinsiyetin ne fen öğretimi algısı
ne de bilimsel araştırmaların doğası anlayışları üzerine etkisi bulunmamıştır. Ancak BYO’da cinsiyetin, öğretmen
destekli sınıf ortamı ve öğrenci merkezli sınıf ortamı faktörleri üzerine ve kızlar lehine olan etkisi bulunmuştur.
Ayrıca bu okul türünde kızlar, sofistike bilimsel araştırmaların doğası anlayışlarının tümünde erkeklerden daha
yüksek puan elde etmişlerdir. Son olarak, BYO’da kızların gözlem-teori ilişkisine dair naif anlayışları erkeklere göre
daha düşük çıkmıştır. Genel olarak bu araştırmadan elde edilen sonuçlar, okul ve cinsiyet farkı üzerine ortaokul
düzeyinde yapılan çalışmaların sonuçlarıyla benzerlik göstermektedir. Bu sonuçlar çerçevesinde okul ve cinsiyet
farkını lise düzeyinde minimize edebilmek için gerekli öneriler yapılacaktır.