Milli Kimlik İnşaasında Resmi Tarih Yazımının Rolü


Creative Commons License

Akıncı A., Yavuzyılmaz O.

JOURNAL OF TURKISH STUDIES, cilt.13, sa.30, ss.15-24, 2018 (Hakemli Dergi)

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Cilt numarası: 13 Sayı: 30
  • Basım Tarihi: 2018
  • Doi Numarası: 10.7827/turkishstudies.14337
  • Dergi Adı: JOURNAL OF TURKISH STUDIES
  • Derginin Tarandığı İndeksler: TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Sayfa Sayıları: ss.15-24
  • Kocaeli Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Resmi tarih yazımı hemen her devlet açısından önemli bir işlev görmektedir. Resmi tarih yazımının kökenleri eski dönemlere kadar uzansa da, modern ulus devletlerin doğuşuna giden süreçte çok daha önemli bir hale gelmiştir. Modern ulus devletler kendi makbul vatandaşlarını inşa etmeye büyük önem vermişlerdir. Bu bağlamda resmi tarih yazımına önem vermişlerdir. İnşa edilmek istenen toplumun köklerini geçmişte bulmaya dönük bir çaba olan resmi tarih yazıcılığı, bir taraftan toplumu tek bir milli kimlik etrafında toplamaya çalışırken, diğer taraftan da onlara kendilerinin diğer toplumlardan daha üstün/başarılı oldukları aktarılmaya çalışır. Resmi tarih yazıcılığı tarihte gerçekte ne olduğuyla ilgilenmekten ziyade, inşa edilen milli kimliği gerekçelendirmek ve güçlendirmek için kullanılır. Resmi tarih yazımları, tarihte ne olduğu ile fazla ilgilenmezler. Onlar için önemli olan ortak bilinci oluşturmak için gerek duydukları noktalarda veriler toplamak veya uydurmaktır. Resmi tarih anlayışları kendi kahramanlarını, başarılarını ve insanlığa kattıklarını ortaya koyarak, vatandaşlarda milli kimlik bilincinin oluşmasını sağlarlar. Bu bağlamda milletlerin düşmanlarına da yer verilerek, kaynaşma sağlanmaya çalışılmaktadır. Sıkıntılı bir süreçten geçseler bile devletler ortaya koydukları tarih yazımı ile topluma moral aşılarlar. Tarihte ne kadar başarılı iler yapılmış olduğu söylenerek, gelecekte de aynı başarıların yaşanabileceğini, bunun için gerekli birikimin olduğu söylenmiş olur. Milletlerin zor günlerine ve yaşadıkları büyük sıkıntılara da atıfta bulunulur. Yeniden doğuş hikâyeleri ile her seferinde daha güçlü bir şekilde tarih sahnesinde yer alan bir millet algısı oluşturulmaya çalışılır.