Diğer, ss.225-238, 2015
Çevirisi yapılan makalede post-seküler toplumlarda dinlerin konumlandırılışı ve bu toplumlardaki rolü ele alınmaktadır. Bu çerçevede dinlerin hem birbirlerini ikame hemde seküler bir dile tercüme edilebilirlikleri ve bundan doğan sorunlar ortaya konulmaktadır. İlk adımda, din dilinin tercüme gereği güncel felsefenin Kantçı yaklaşımından hareketle açıklanmaktadır. Sonraki adımda post- seküler kavramını felsefe literatürüne kazandıran Jürgen Habermas’ın işaret ettiği din ile seküler ahlak anlayışı arasındaki çelişkiler felsefenin arabuluculuğu zemininde tartışılmaktadır.