DİJİTAL DÖNÜŞÜM VE REKABETÇİLİK: STRATEJİK BİR PERSPEKTİF


Creative Commons License

KARAKUŞ M., YIKILMAZ İ.

IX. Akademik çalışmalar kongresi, İstanbul, Türkiye, 15 - 18 Mayıs 2025, (Tam Metin Bildiri)

Özet

Küresel ölçekte giderek yoğunlaşan rekabet ortamı, işletmelerin sürdürülebilir rekabet avantajı elde edebilmesi için çevresel değişkenlere hızla uyum sağlayabilmesini bir zorunluluk haline getirmiştir. Bu bağlamda, dijital dönüşüm süreci yalnızca teknolojik bir adaptasyon değil, firmaların stratejik kapasitesini dönüştüren, organizasyonel yapıyı yeniden şekillendiren ve işletme kültüründe kalıcı değişiklikler meydana getiren çok boyutlu bir süreç olarak öne çıkmaktadır. Özellikle dijital teknolojilerin hızlı gelişimiyle birlikte iş süreçleri, organizasyonel yapılanmalar ve yönetim anlayışlarında köklü dönüşümler yaşanmakta; bu dönüşüm süreci, firmaların rekabetçilik seviyelerini doğrudan etkilemektedir. Bu çalışma, dijital dönüşüm ile rekabetçilik arasındaki ilişkiyi sistematik bir perspektifle analiz etmeyi amaçlamaktadır. Web of Science veri tabanında “Digital Transformation” ve “Competitiveness” anahtar kelimeleriyle gerçekleştirilen literatür taraması sonucunda ulaşılan 22 çalışmadan, dahil edilme kriterlerini karşılayan 18 ampirik makale detaylı olarak incelenmiştir. Sistematik literatür taraması yöntemi esas alınarak yürütülen bu analizde, seçilen çalışmalar yayın yılı, araştırma yöntemi, örneklem türü ve incelenen değişkenler bakımından sınıflandırılmış; içerik analizi ile beş ana tema altında toplanmıştır: dijital rekabetçilik, yeşil rekabetçilik, finansal rekabetçilik, üretim ve verimlilik rekabetçiliği ile dijital olgunluk ve stratejik rekabet. Elde edilen bulgular göstermektedir ki dijital dönüşüm, firmaların operasyonel verimliliğini artırmakta, yenilikçilik kapasitelerini geliştirmekte ve sürdürülebilir rekabet avantajı elde etmelerine katkı sunmaktadır. Aynı zamanda firmaların pazara adaptasyon süreçlerini hızlandırmakta, müşteri deneyimini iyileştirmekte ve dijital iş modelleri aracılığıyla yeni gelir kaynakları yaratmaktadır. Bu etkiler sektör, firma ölçeği ve bölgesel farklılıklar gibi değişkenlere göre farklılık gösterse de genel eğilim dijitalleşmenin rekabet gücünü artırdığı yönündedir. Özellikle dijital rekabetçilik kapsamında, dijital teknolojilerin stratejik hedeflerle bütünleştirilmesi sayesinde firmaların pazardaki konumlarını güçlendirdikleri görülmektedir. Ancak dijital dönüşümün yalnızca teknolojik yatırımlarla başarıya ulaşamayacağı da vurgulanmalıdır. Kurumsal dijital kültürün yerleşmesi, çalışanların dijital becerilerinin geliştirilmesi, üst yönetim desteği ve dijital liderlik becerilerinin kurumsallaşması gibi unsurlar bu sürecin başarısında kritik rol oynamaktadır. Ayrıca organizasyonel esneklik, çevikliğin artırılması ve yenilikçiliğe açık bir yapı oluşturulması da dijital dönüşüm sürecinin verimliliğini doğrudan etkilemektedir. Bu durum, dijitalleşmenin sadece teknik değil, aynı zamanda kültürel ve yönetsel bir değişim süreci olduğunu ortaya koymaktadır. Analiz edilen çalışmalarda, dijital dönüşümün sektörel bazda farklı rekabetçilik türlerine etkisi de dikkat çekmektedir. Örneğin, yeşil rekabetçilik kapsamında çevre dostu üretim, enerji verimliliği ve karbon ayak izi yönetimi gibi alanlarda dijital teknolojilerin kullanımı firmalara yeni pazar fırsatları yaratmaktadır. Finansal rekabetçilik bağlamında, dijital finansal hizmetler, blokzincir tabanlı uygulamalar ve yapay zekâ destekli karar mekanizmalarının kullanımı, firmaların maliyetlerini düşürmekte ve finansal yönetim süreçlerini iyileştirmektedir. Üretim ve verimlilik ekseninde ise Endüstri 4.0 uygulamalarının dijital dönüşüm sürecinde kilit rol oynadığı görülmektedir. Dijital olgunluk düzeyi yüksek olan firmaların uzun vadeli stratejik başarıyı daha yüksek ihtimalle yakalayabildikleri, dijital dönüşüm yatırımlarının sadece kısa vadeli operasyonel fayda değil, aynı zamanda uzun vadeli kurumsal dayanıklılık sağladığı da araştırmalarla ortaya konmuştur. Bu noktada dijital olgunluk göstergelerinin stratejik karar alma süreçlerinde bir performans ölçütü olarak değerlendirilmesi gerektiği söylenebilir. Sonuç olarak, dijital dönüşüm süreci yalnızca teknolojik bir gereklilik olarak değil, aynı zamanda firmaların ve ülkelerin rekabetçiliğini belirleyen stratejik bir unsur olarak ele alınmalıdır. Bu çalışma hem akademik literatüre katkı sunmakta hem de kamu politikaları ve özel sektör stratejileri için dijital dönüşümün çok boyutlu etkilerine dair rehberlik niteliğinde çıkarımlar ve öneriler sunmaktadır. Bu yönüyle dijital dönüşüm, ekonomik kalkınma, verimlilik artışı ve küresel pazarlarda rekabet gücü elde etme süreçlerinin temel yapı taşlarından biri olarak değerlendirilmektedir.