IBAD Journal of Social Sciences, cilt.2021, sa.10, ss.388-411, 2021 (Hakemli Dergi)
Araştırmanın amacı, ortaöğretim öğrencilerinin
yaşadıkları aile sorunlarının duygusal zeka ve mizah
tarzına etkisini incelemektir. Araştırma nicel araştırma
yöntemlerinden ilişkisel tarama modeline uygun bir
şekilde hazırlanmıştır. Çalışmanın örneklemini 2018-
2019 Eğitim-Öğretim yılında İstanbul’da farklı program
türlerinde eğitim veren liselerden, 9.,10.,11. ve 12.
sınıflara devam eden 205 kız, 189 erkek olmak üzere,
toplam 394 öğrenci oluşturmaktadır. Bu öğrencilere
“Mizah Tarzları Ölçeği” ve “Schutte Duygusal Zeka
Ölçeği” ile ‘Gençlik Dönemindeki Aile Sorunlarını
Değerlendirme Ölçeği’ uygulanmıştır. Araştırmadan
elde edilen bulgulara göre; duygusal zeka ile mizah
tarzları ilişkili bulunmuştur. Bu ilişkinin duygussal
zeka puanları arttıkça olumlu mizah tarzlarından
‘kendini geliştiren mizah’ tarzı puanları arasında
olduğu görülmüştür. Ayrıca, yıkıcı mizah tarzı ile
duygusal zeka arasında pozitif bir ilişki bulunmuştur.
Cinsiyete göre değerlendirildiğinde ise; duygusal
zekânın kız öğrenciler lehine anlamlı çıktığı
görülmüştür. Her iki cinsiyette dikkat çeken bir diğer
bulgu ise öğrencilerin duyguların kullanımda en düşük
oranda puan aldıklarıdır. Öğrencilerin verdiği yanıtlara
göre yaşadıkları aile sorunlarından en yüksek ortalama
‘otoriter anne baba tutumu’, onun hemen ardından ise
‘ilişkilerde duyarsızlık ve tutarsızlık’ olarak
bulunmuştur. Duygusal zeka toplam puanları ile aile
sorunlarını belirleme ölçeği puanları arasında
istatistiksel olarak anlamlı doğrusal bir ilişki
bulunmazken; öğrencilerin aile sorunlarının azaldıkça
katılımcı ve kendini geliştiren mizah tarzı puanlarının
arttığı görülmüştür. Diğer taraftan aile sorunları
arttıkça kişilerin duyguların değerlendirmesi alt boyutu
puanları artarken, iyimserlik altboyutu puanlarının da
düştüğü bulunmuştur. Sonuç olarak; bulgular yaşamda
yetişkinliğe doğru ilerlerken yaşadıkları değişimlerden
etkilenen ergenlerin anne ve babalarının baskıcı ve
kendilerini kısıtlayan, ayrıca kendilerini anlamayan ve
sorunlarına yeterince ilgi göstermeyen tutumlara sahip
oldukları düşüncesinde olduklarını, bu düşünceler ile
de sağlıklı sosyal ilişkiler ve yaşam becerileri için
kendilerini daha etkili olarak ortaya koyabilecekleri
duygusal zekaları ile mizah tarzlarının en yoğun
şekilde kuşak çatışması yaşadıkları dönemde hem
özgür hissetme hem de çevresindeki yetişkinlerce
anlaşılma gereksinimlerini ortaya koyduğu
düşünülmektedir. Araştırmanın, bu ilişkileri ortaya
koyarak bu konuda çalışanlara ve ailelere yol gösterici
olması beklenmektedir.