BİDGE, Ankara, 2024
Bir nanometre, bir metre
uzunluğun milyarda biri kadardır. Hem mühendislik hem de teknoloji
çalışmalarını kapsayan nano uygulamalar tarım sektörüne de sıçramış ve
nano-tarım denilen bir alan ortaya çıkmıştır. Nano-tarım şimdilik bitkisel
ürünlerin yetiştirilmesi, güvenli gıda ve tarımsal alanlardan en fazla verim alınması
konularında odaklanmış görünmektedir. Nano-tarım uygulamaları bitkilerin besin
maddelerini en doğru şekilde alması, pestisitlerin uygulanmasında doz
ayarlanması, zararlı ve hastalıkların önlenmesi gibi alanlarda
kullanılmaktadır. Bu uygulamaların gerekliliği üzerine çeşitli tartışmalar
bulunmaktadır. Çevre üzerindeki etkiler, insan sağlığına olası riskler ve
ekonomik sürdürülebilirlik gibi önemli konularda tartışmalar devam etmektedir. Nano-malzemelerin
doğada nasıl davranış sergileyeceği ve olası toksik etkileri hakkında daha
fazla akademik ve uygulamalı bilgiye gereksinim bulunmaktadır.
Yine yenilikçi tarım
uygulamalarında gen teknolojisi ve genetik bilimi koşar adım yol almaktadır. Bitkinin
DNA yapısında bulunan genler protein yapılarına dönüşme sürecini düzenlemede,
kromatin yapısını değiştirmede ve genetik bilgiyi örgütlemede önemli roller
üstlenmektedirler. Bitkilerde RNA'ların biyolojik işlevleri ve mekanizmaları
üzerine yapılan araştırmalar, bu moleküllerin bitkisel gelişim ve çevresel
stres yanıtları üzerindeki etkilerini ortaya koymaktadır. Kodlanmayan RNA'lar,
bitkilerin genetik yapılarında ve çevresel yanıtlarında önemli bir işleve sahip
bulunmaktadır. Bu moleküllerin işlevleri ve etkileşimleri, bitkilerin uyum
yeteneklerini ve verimliliklerini arttırmada önemli özellikler içermektedir.
Kitapta nano-tarımın uygulanabilirliği
ve bitkilerdeki kodlanmayan RNA çeşitleri, bitki hastalıklarına karşı tepkimeleri
hakkında temel bilgiler sunulmaktadır. Her iki alanda da daha fazla araştırma
yapılması, sürdürülebilir tarım uygulamalarının geliştirilmesi için önem
taşımaktadır. Ayrıca, bu teknolojilerin tarımsal üretimde yaygınlaşması için
gerekli olan eğitim ve altyapı sorunları da göz önünde bulundurulmalıdır.
Bu kitabın tarımsal faaliyetlerde yenilik arayan araştırmacılara ve üreticilere faydalı olacağını, en azından zihinlerde yeni bir ufuk açacağını düşünmekteyiz.