JOURNAL OF TURKISH STUDIES, cilt.10, sa.10, ss.41-60, 2015 (Hakemli Dergi)
Demokrasi kavramı özellikle Soğuk Savaş’ın sona ermesinden
sonra, bütün olumlu özellikleri içerisinde barındıran bir kavram olarak
sıkça kullanılmaktadır. İnsanlığın ulaştığı/ulaşması gereken ideal bir
sistem olarak sunulan demokrasi, hemen her toplumsal konu ile ilintili
olarak ortaya çıkmaktadır.
Demokrasi ile ekonomik kalkınma ve siyasal istikrar arasında
doğru orantılı bir bağın olduğu görüşü literatürde farklı bilim insanları
tarafından dillendirilmektedir. Demokrasinin ekonomik kalkınmanın
sebebi veya sonucu olarak var olduğu görüşünün yanında, eş zamanlı
olarak birbirlerinin ortaya çıkışında etkili olduklarını savunanlar da
vardır. Demokrasi ile ekonomik kalkınma arasında doğrudan bir bağ
olmadığı görüşü de kendine taraftar bulmaktadır.
Türkiye gibi demokrasinin tam olarak kurumsallaşmamış olduğu
ülkelerde koalisyon hükümetlerinin kurulması, sorunların çözümünü
zorlaştırdığı gibi, yeni sorunların da ortaya çıkmasına neden
olabilmektedir.
Türkiye’de de siyasal istikrar ile ekonomik kalkınma ve demokrasi
arasında ciddi bir bağ olduğu yönündeki yaklaşımlar dile
getirilmektedir. Siyasi istikrarın olmadığı dönemlerde hem ekonomik
kalkınmanın yavaşladığı, hem de demokratik adımlar atılamadığı ve
hatta bu konularda geriye gidiş olduğu ileri sürülmektedir.
Yapılan araştırmalar, siyasal istikrarın olduğu dönemlerde
Türkiye’nin hızla kalkındığını göstermektedir. Koalisyon dönemleri
“kayıp yıllar” olarak adlandırılmaktadır. Siyasal hırs ile hareket eden
koalisyon hükümetleri, kaynakların optimum kullanımına fırsat
vermemektedir. Birbiri ile tamamen uyumsuz iktisat anlayışları
dolayısıyla ve oportünist politikalar ile ülkenin geleceği olması
gerekenden daha kötü bir noktaya doğru sürüklenmektedir.