Uzaktan Eğitim ve Devletin Pozitif Yükümlülükleri


Creative Commons License

Ustabulut B.

Koronavirüs Döneminde Güncel Hukuki Meseleler Sempozyumu, İstanbul, Türkiye, 29 - 30 Mayıs 2020, ss.246-252

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: İstanbul
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.246-252
  • Kocaeli Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

    Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) kapsamındaki haklar bakımından devletlerin iki tür yükümlülüğünün olduğunu kabul etmektedir. AİHM’e göre Sözleşmeye taraf olan devletlerin negatif ve pozitif yükümlüklerini yerine getirmesi gerekmektedir. Negatif yükümlülükler devletin eylemde bulunmaktan kaçınmasını gerektirirken pozitif yükümlülükler devletin olumlu bir edimde bulunmasını gerekli kılmaktadır. AİHS, pozitif yükümlülükleri tanımlamamıştır. Fakat AİHM yargıçlarından Martens tarafından yazılan bir karşıoy yazısında pozitif yükümlülüklerin Sözleşmeye taraf devletlerin harekete geçmesini gerektiren durumlar olduğu belirtilmiştir. Pozitif yükümlülüklerin amacı Sözleşmenin etkili bir şekilde uygulanmasını sağlamaya ek olarak Sözleşme tarafından güvence altına alınan haklara etkililik kazandırmaktır. Bunun yolu ise Sözleşme kapsamında güvence altına alınan hakların gerçek anlamda ve yarar sağlayacak bir biçimde kullanılabilmesinin mümkün hâle getirilmesidir. Hakların somut ve kullanılabilir olmaması durumunda devletin olumlu edimde bulunma yükümlülüğünü yerine getirmediği sonucuna varmak gerekecektir.

    Eğitim ve öğrenim hakkı pozitif statü hakları arasında yer almaktadır. Bu nedenle bireyler, eğitim ve öğrenim haklarını kullanabilmek için devletten olumlu bir edimde bulunmasını isteyebilmektedirler. Dolayısıyla eğitim ve öğrenim hakkı sosyal hak niteliğinde olup devlete birtakım ödevler yüklemektedir. Eğitim hakkı, AİHS’in 1 nolu Ek Protokolünün 2. maddesinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemenin ilk cümlesinde “hiç kimsenin eğitim hakkından yoksun bırakılamayacağı” belirtilmiştir. Bu ifade olumsuz bir yapıya sahip olmakla beraber bu ifadeden devletin pozitif bir yükümlülüğünün bulunmadığı sonucunu çıkarmak mümkün değildir. Anayasanın “Eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevi” kenar başlığını taşıyan 42. maddesinin 1. fıkrası da benzer bir düzenlemeye yer vermiş bulunmaktadır. Anayasanın da olumsuz bir ifade kullanmasına karşılık devletin bu hak kapsamında pozitif edimde bulunma yükümlülüğünün bulunmadığı söylenemez. AİHS’in ve Anayasanın ilgili düzenlemeleri öncelikle mevcut eğitim kurumlarına ulaşma hakkını garanti etmektedir. İkinci olarak ise eğitimin tamamlanmasının resmî olarak tanınması hakkı ilgili düzenlemelerin güvencesi altındadır. Bununla birlikte AİHS, belirli bir eğitim kurumunu veya eğitim yolu ve yöntemini zorunlu kılmış değildir.

    Aralık 2019’da Çin’in Vuhan kentinde ortaya çıkan ve sonrasında bütün dünyada görünen koronavirüs, tehlikeli bir salgın hastalık olup hayatı birçok açıdan olumsuz etkilemektedir. Eğitim-öğretim kurumları ve eğitim-öğretim süreci de koronavirüs pandemisinin ortaya çıkardığı olumsuz durumlardan nasibini almış bulunmaktadır. Türkiye’de koronavirüs pandemisi ile mücadele kapsamında alınan tedbirler çerçevesinde 13 Mart 2020 tarihinden itibaren ilk ve ortaöğretim kurumları tatil edilmiştir. Her ne kadar ilk ve ortaöğretim öğrencileri okullara gidemiyor olsalar da eğitim-öğretim süreci, öğrencilerin evlerinden ulaşabilmelerine imkân tanıyan çeşitli vasıtalar ile sürdürülmektedir. Bu kapsamda en önemli faaliyetler Eğitim Bilişim Ağı (EBA) internet adresi (eba.gov.tr) ve EBA TV uygulamalarıdır. Öğrencilerin eğitim ve öğrenim haklarını kullanabilmelerine ilişkin devlet tarafından alınan bu tedbir eğitim hakkı bakımından devletin pozitif yükümlülüklerinin yeniden düşünülmesini ve değerlendirilmesini gerektirmektedir. Öğrencilerin eğitim kurumlarına ulaşma haklarının koronavirüs pandemisi nedeniyle kısıtlanmasına karşılık devlet aldığı tedbirlerle bu hakkın kullanılmasının engellenmemesini sağlamaya çalışmaktadır. Nitekim devletin yerine getirmesi gereken pozitif yükümlülükleri bakımından önemli olan sonuç almak değil, devletin sahip olduğu imkânlar çerçevesinde içerisinde bulunulan durumun gerektirdiği önlemleri almış olmasıdır. Mesele bu açıdan değerlendirildiğinde devletin EBA internet sayfası ve EBA TV eliyle pratik ve işlevsel tedbirler alma yükümlülüğünü yerine getirdiği sonucuna varmak gerekmektedir. Dolayısıyla devlet, bireylerin eğitim ve öğrenim haklarını korumak için gerekli olan uygun ve makul tedbirler alma yükümlülüğünü yerine getirmiş bulunmaktadır.

    EBA TV’de müfredata uygun bir şekilde her sınıf için dersler anlatılması, derslerin tekrar yayınlarının mevcudiyeti ve bu derslerin internet ortamında istenildiği vakitte izlenebilmesi devletin konuya ilişkin uygun ve makul tedbirleri aldığını göstermektedir. EBA internet sayfası üzerinden öğrencilere ödev verilebilmesinin mümkün olması, canlı ders imkânı ve ders videoları yüklenebilmesi gibi etkinlikler sayesinde öğrencilerin eğitim kurumlarına ulaşma haklarına ilişkin koronavirüs nedeniyle ortaya çıkan kısıtlama önemli ölçüde giderilmiş bulunmaktadır. Ayrıca öğrencilerin ilgili dönem için herhangi bir şekilde notlandırma sistemine tâbi tutulmamaları da bu imkanlara erişim sağlayamayan öğrenciler açısından ortaya çıkabilecek bir tür eşitsizliği ortadan kaldırmaktadır. Bu çalışmada eğitim hakkına ilişkin ortaya çıkan kısıtlamaların olumsuz etkilerinin giderilmesine ilişkin alınan uzaktan eğitim tedbirlerinin devletin pozitif yükümlülükleri açısından değerlendirilmesi yapılacaktır.


    The European Court of Human Rights (ECtHR) has accepted the two types of obligations of the states related to the rights of the European Convention on Human Rights (ECHR). According to the ECtHR, the states that are parties to the Convention have required to perform own positive obligations. While negative obligations have required to avoid action, positive obligations have necessitated taking a positive act. The ECHR has not identified positive obligations. But according to Martens, one of the judges of the ECtHR, positive obligations are situations requiring action by States parties to the Convention. Positive obligations aim to provide to be applied to the Conventions effectively. Also, the Convention aims to gain effectiveness to that guarantee rights by the Convention. The way to do this is to make it possible to use the rights guaranteed under the Convention in a real and beneficial way. If the rights are not concrete and usable, it will be necessary to conclude that the state does not fulfill its obligation to act positively.

    The right of education and learning are one of the social rights. Therefore individuals may ask the state to do a positive action in order to exercise their right to education and training. So the right to education and training, which is a social right, imposes some tasks on the state. The right to education is regulated in Article 2 of Additional Protocol No. 1 to the ECHR. The first sentence of this article is “No person shall be denied the right to education”. Although this statement has a negative structure, it is not possible to conclude from this statement that the state does not have a positive obligation. The first sentence of the 42nd article of the Turkish Constitution, 1992 with the entitled “Right to education and training” has included a similar regulation. Although the Turkish Constitution of 1982 also uses a negative statement, it cannot be said that the state has no obligation to act positively under this right. The mention regulations of ECHR and the Turkish Constitution of 1982 guarantee the right to access existing educational institutions first. Secondly, the right to official recognition of the completion of education is guaranteed by the relevant regulations. However, the ECHR does not require a particular educational institution or method and method of education.

    Coronavirus emerged in Wuhan, China in December 2019 and later expanded all over the world is a dangerous epidemic and affects life in many ways. Education and training institutions and the education-training process have also be affected by adverse conditions caused by the coronavirus pandemic. The primary and secondary education institutions within the framework of the measures taken in the context of the fight against the pandemic coronaviruses have been on holiday in Turkey since March 13, 2020. Although the students of primary and secondary education institutions cannot go to their schools, the education-training process has been maintained by various means that allow students to reach their homes. Within this scope, the most important activities Education Information Network’s (EBA) internet address (eba.gov.tr) and EBA TV applications. This measure, which is taken by the government to enable students to exercise their education and training rights, requires rethinking and evaluating the positive obligations of states in terms of the right to education. Though the restriction of the right to access educational institutions of students due to the coronavirus pandemic, the government tries to ensure that this right is not prevented by taking measures. Thus, it is not important to get results in terms of the positive obligations that the state has to fulfill but to take the measures required by the situation within the framework of the possibilities of state. When the issue is evaluated from this point of view, it is necessary to conclude that the state fulfills its obligation to take practical and functional measures by the EBA website and EBA TV. So, the state has fulfilled its obligation to take appropriate and reasonable measures to protect the education and learning rights of individuals.