COVİD-19 GÖLGESİNDE POZİTİF PSİKOLOJİ İÇİN EGZERSİZ DESTEĞİYLE TRAVMA SONRASI BÜYÜMEK, Elif Karagün,Ozan Yılmaz, Editör, çizgi, Konya, ss.7-24, 2021
Travma, Türk Dil Kurumu sözlüğünde “sarsıntı” anlamında kullanıldığı
belirtilmektedir (TDK, 2020). Başka kaynaklara bakıldığında ise; travma, aniden ortaya
çıkan bir olay durumunda kişilerin; fiziksel, duygusal, davranışsal açıdan bütünlüklerinin
tehdit edilmesi sonucunda çaresizlik duygusu hissetmeleri ve olayla ilgili kontrolü
kaybettiklerine ilişkin bir algı yaşamalarıyla birlikte duygusal ve bilişsel işlevlerinde
bozulmalar yaratan durumlar olarak açıklanmıştır (Herman, 2016). Bir olayın travma
olarak tanımlanabilmesi için; bireyin bizzat olaya maruz kalmasının şart olmadığı,
kişinin kendisinin maruz kalması dışında bir yakının başına gelen olayı öğrenerek veya
bir olayın ayrıntılarıyla sürekli ve yoğun biçimde karşı karşıya kalarak belirtiler
göstermesinin de travma olduğundan söz edilmiştir (Wastell, 2005).
İnsan veya doğa kaynaklı yaşanan bir durumun travma olarak kabul edilebilmesi
için; karşılaşılan olayın aniden ortaya çıkması, kontrol edilemez olması ve olaya maruz
kalan kişi tarafından olumsuz bir durum olarak değerlendirilmesi gerektiği ileri
sürülmüştür (Carlson ve Dalenberg, 2000; Dürü, 2006). Tüm bu tanımlarla bakıldığında;
covid-19 pandemisinin de doğal kaynaklı olması, ölüm tehditi içermesi, covid salgınına
yakalanma veya ölüm riskine bizzat maruz kalınmasının yanında bir yakınının başına
gelebilme ihtimalini taşıması nedeniyle DSM V’te travma için tanımlanan durumlara
uyduğu görülmektedir.