1.st İnternational Communication Science & Media Studies Congress (1, Uluslararası İletişim Bilimi ve Medya Araştırmaları Kongresi, Kocaeli, Türkiye, 12 - 14 Mayıs 2014, cilt.2, ss.681-696
Özet
Medya ve iletişim sektörünün
teknolojik gelişmelerle küçülttüğü dünyamızda, çağdaşlığın doğasına uygun,
tamamen yeni kavramlar ve yeni iş alanları ortaya çıkmaktadır. Buna karşın modern matbaacılığın ve
ofset baskının atası litografi tekniği, sanatsal bir üretim aracı olarak, icat
edildiği ilk günkü doğal yapısını günümüzde de korumaktadır. A. Senefeler’in
18. yüzyıl sonlarında ortaya koyduğu, resimsel imgelerin basımında, maliyet,
hız ve görsel etki zenginliği bakımından devrim niteliğindeki bu teknik, ilk
dönemlerde Almanya’da yeni bir mesleğin doğmasına yol açmış, bütün Avrupa’da endüstriyel
grafiğin gelişimi ve hızla topluma ulaşmasında öncülük etmiştir. Bu yönleriyle 19.
Yüzyıl başlarında yeni bir ticari alan görüntüsündedir.
Litografinin diğer bir boyutu, sadece
bir ticari çoğaltım aracı olmanın ötesinde sanatsal bir anlatım ve üretim aracı
olmasıdır. Özellikle, 1816’da geliştirilen renkli baskı aşamasından sonra
Daumier, Goya, Delacroix ve Gericault gibi
dönemin ünlü sanatçıları tekniğe ilgi duymuş, litografik eserler üretmeye
başlamışlardır. Bu sanatçılarla çalışan Bergeret, Engelmann, Cheret gibi
tekniği iyi bilen uygulama ustaları ise litografinin bir görsel anlatım aracı
olarak halka ulaşmasında öncülük etmişlerdir. O dönem litografileri; usta
sanatçıların ve meraklı teknisyenlerin elinde, baskı kalitesinin yanı sıra
görsel etki zenginliği, konu çeşitliliği, renk ve şekil estetiği ile yoğrulmuştur.
Afiş, peysaj, ya da Rönesans ustalarının röprodüksiyonlarından yorumlar gibi baskılarla
halka ulaşan litografiler, görsel sanatlar yoluyla kitlelere mesaj ileten bir
eğitim ve iletişim aracı niteliğindedir.
Bu çalışmada, ilk dönem eserlerinden
seçilmiş örnek litografiler “Henker Michael, Scheer
Karlheinz & Stolpe Elmar, Von Senefelder Zu Daumier, Die Anfange der
Lithographischen Kunst, München: K.
G. Saur Verlag, 1988” adlı kitap ve Rudolp Arnheim’ın “Hoch Format und
Querformat” adlı makalesi temel alınarak analiz edilecektir.
Anahtar
Kelimeler: Litografi, Senefelder, Taş Baskı, Baskıresim