Diğer, ss.2-9, 2022
16. asırda İslam dünyasının doğusunda Şeybânîlerin siyasi ve askeri
çatışmalarında birinci dış rakip Safevîler ikincisi ise Bâbürlüler olmuştur. Bâbür Sultan başta olmak üzere hemen hemen bütün Bâbürlü Sultanları
bu çatışmalarda çoğunlukla Şeybânîlere karşı Safevîlerin yanında yer almış,
çatışmalara doğrudan müdahil olmak yerine Safevî şahıyla dostluklarını ilan
ederek Sünni Özbek kardeşlerini yalnız bırakmıştır. Tutumlarının bu yönde
olmasının ana sebebi Şeybânî hanlarını kendilerine rakip görmelerinden ileri
gelmektedir. Çağatay sultanlarına göre şayet Şeybânîler, batısındaki Safevî
sorununu ortadan kaldırıp Horasan’ın değişmez hâkimi olurlarsa, fetihlerini
Hint coğrafyası üzerinde sürdüreceklerdir. Bu durum da Çağatay Hint
Sultanlığı’nın sonu anlamına gelmektedir. Nitekim Şeybânî hanlarının Bedehşan
hâkimiyetinde ısrarcı olmaları da bunun bir göstergesidir. Bu bağlamda
Osmanlı-Özbek ittifakını da kendi varlığı için tehdit olarak algılayan Hint
Sultanları bu asırda Safevî dostu olmayı seçmiş ve Özbeklerin Safevîler
karşısındaki büyük zaferine mani olarak bu tehlikeyi savuşturmayı hedeflemiştir.