17. Üroonkoloji Kongresi, Antalya, Türkiye, 5 - 09 Kasım 2025, ss.228-230, (Özet Bildiri)
Amaç: Mesane kanseri nedeniyle radikal sistektomi (RS) uygulanan hastalarda mevcut klinik prognostik parametreler komplikasyon ve sağkalımı öngörmede yetersiz kalmaktadır. Bu çalışmada, beslenme durumu (PNI), sistemik inflamasyon (SII) ve kas kitlesi (SMI) parametrelerini birleştiren, literatürde ilk kez tanımlanan Nutritional-Inflammatory Sarcopenia (NIS) Skorunun komplikasyon ve sağkalım üzerindeki prognostik değerini değerlendirmek amaçlandı. Gereç-Yöntem: 2011–2024 yılları arasında Kocaeli Üniversitesi Üroloji Kliniği’nde RS uygulanan 179 hasta retrospektif olarak incelendi. PNI, SII ve SMI değerleri ROC analizi ile belirlenen eşik değerler üzerinden sınıflandırıldı. Her parametrede riskli gruba 1 puan verilerek toplam 0–3 puan aralığında NIS Skoru oluşturuldu: 0 (düşük risk), 1 (orta risk), 2 (yüksek risk), 3 (çok yüksek risk). Klinikopatolojik veriler, komplikasyon oranları ve sağkalım sonuçları Cox regresyon ve Kaplan-Meier analizleri ile değerlendirildi Bulgular: Çalışmaya alınan 179 hastanın medyan yaşı 66 yıl, %84,9’u erkekti. Hastaların %34,6’sı düşük risk, %30,2’si orta risk, %24,6’sı yüksek risk ve %10,6’sı çok yüksek risk grubundaydı. Artan NIS Skoru ile birlikte komplikasyon oranı, hastanede kalış süresi ve mortalite anlamlı olarak yükseldi (p<0.001). Düşük risk grubu referans alındığında komplikasyon riski orta riskte 1,59 kat, yüksek riskte 3,3 kat ve çok yüksek riskte 3,78 kat arttı. Sağkalım analizinde ortalama genel sağkalım düşük risk grubunda 80,8 ay iken, çok yüksek risk grubunda 22,6 aya düştü (p<0.001). Çok değişkenli analizde pN evresi (HR:1,42; %95 GA:1,06–1,89; p=0.017) ve NIS Skoru (yüksek risk için HR:2,54; %95 GA:1,49–4,33; p<0.001) bağımsız prognostik faktörler olarak belirlendi. Sonuç: NIS Skoru, RS geçiren mesane kanseri hastalarında hem postoperatif komplikasyonları hem de uzun dönem sağkalımı öngörmede güçlü ve bağımsız bir belirteçtir. Kolay hesaplanabilir, çok boyutlu ve biyolojik olarak kapsamlı yapısı sayesinde cerrahi planlamada ve bireyselleştirilmiş hasta yönetiminde klinisyenlere değerli bir yol gösterici olabilir. Prospektif çok merkezli çalışmalarla doğrulanması gerekmektedir.