4. INTERNATIONAL EURASIA CONGRESS OF BUILDING MATERIALS, ARCHITECTURE AND ENGINEERING SCIENCES, Adana, Türkiye, 15 Aralık 2024, ss.37-49, (Tam Metin Bildiri)
Dünya genelindeki enerji tüketiminin %30-40’lık kısmını inşaat sektörü oluşturmaktadır ve bu tüketimin
%80-85’i binaların ısıtma ve soğutma ihtiyaçlarında tüketilmektedir. Küresel sıcaklık artışları,
kentleşme oranlarındaki yükseliş ve buna paralel olarak enerji talebinin 2050 yılına kadar %50’den fazla
artacağı öngörüsü, inşaat sektörünü sürdürülebilirlik açısından kritik bir alan haline getirmektedir. Bu
doğrultuda, enerji tüketimini azaltmaya yönelik yaklaşımlar, hem çevresel hem de ekonomik
sürdürülebilirlik hedeflerinin temelini oluşturmaktadır. Enerji verimliliği sağlama ve tüketimi optimize
etme amacıyla geliştirilen yöntemlerden biri, “ısıl enerji depolama sistemlerinin kullanımı”dır. Isıl enerji
depolama sistemleri, enerjinin verimli bir şekilde toplanması ve dönüştürülmesiyle ısıtma ve soğutmada
tasarruf sağlamada etkili bir yöntemdir. Faz değiştiren malzemeler (FDM), ısıl enerji depolama
sistemlerinde gizli ısıyı depolama kabiliyetiyle dikkat çeken yenilikçi malzemelerdir. FDM, hem iç
mekân termal konforunu artırmakta hem de enerji talebini düşürerek çevresel etkileri azaltmaktadır.
Bununla birlikte, FDM’lerin sağladığı en önemli avantaj, enerji depolama süreçlerini verimli hale
getirmesi ve karbon ayak izini azaltmasıdır. FDM’lerin enerji verimliliği açısından taşıdığı potansiyel,
mimarlık ve yapı malzemeleri alanında giderek artan bir ilgi görmektedir. Özellikle, sürdürülebilirlik ve
enerji tasarrufu hedeflerine olan katkıları, FDM’lerin tasarım süreçlerinde kullanılmasını önemli hale
getirmektedir. Ancak, mevcut literatür incelendiğinde, FDM uygulamalarının sağlamış olduğu enerji
tasarrufu ve ekonomik avantajların çok sayıda araştırmanın odağı olmasına rağmen, FDM’lerin bir
mimari tasarım öğesi olarak değerlendirilmesine yönelik araştırmaların oldukça sınırlı bir kapsamda ele
alındığı tespit edilmiştir. Özellikle, bu malzemelerin pratik uygulamalarda üretim ve kullanım
olanaklarını araştıran girişimlerin olmaması dikkate değerdir. Bu bağlamda, bu araştırmada sınırlı
literatür genişletilerek, FDM’lerin mimari tasarımdaki potansiyel kullanım alanları daha kapsamlı bir
şekilde incelenmektedir. FDM’lerin mimarlıkta pratik uygulamaları ve karşılaştırmalı malzeme
özellikleri incelenmiş, ayrıca gelecekte mimarlıkta yaygın bir şekilde kullanılma potansiyeli üzerine
çıkarımlar yapılmıştır. Bu araştırmanın, FDM’lerin mimari tasarımlarda kullanımı için teorik ve pratik
katkılar sunması hedeflenmektedir. Bu doğrultuda, FDM’lerin mimari tasarımlarda kullanımının
yaygınlaşması, sürdürülebilir yapıların inşasına önemli bir katkı sağlayarak, enerji verimliliği ve
çevresel sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşılmasında kritik bir rol oynayacaktır.