International Eurasian Educational Research Congress, Kocaeli, Türkiye, 21 - 24 Mayıs 2024, ss.144-145
Problem Durumu
Günümüzde, hayatın önemli bir parçası olan teknolojiden uzak yaşamak mümkün değildir. Yaşamın tüm alanlarında kritik bir yer tutan teknoloji eğitimde de önemini gün geçtikçe arttırmaktadır. (Lei & Zhao, 2007)
Günümüzün dijital çağında çocuklar teknoloji ile iç içe büyümektedir. (Plowman & McPake, 2013) Televizyonlara, DVD'lere, video oyunlarına, internete ve akıllı telefonlara erişimleri vardır ve bunların hepsi gelişimlerinde biçimlendirici bir rol oynamaktadır (Subrahmanyam vd., 2001) . Bu teknolojilerin çocuklar tarafından kullanımının hem olumlu hem de olumsuz etkileri vardır (Rouse & Kemple, 2009). Bu sebeple, öğretmen yeterlikleri önem kazanmaktadır.
Birçok ülkede, erken çocukluk eğitiminde teknoloji kullanımı ile oyun temelli öğrenme perspektifleri arasında hala bir kopukluk vardır (Slutsky vd., 2019) Teknoloji hızla ilerlemeye ve günlük hayata daha fazla entegre olmaya devam ederken bu durum bir zorluk teşkil etmektedir (Samuelsson ve Carlsson, 2008). Öğretmenler, küçük çocukların oyun yoluyla teknolojiyi kullanmayı nasıl öğrendiklerini gözlemlemekte ve değerlendirmekte zorlanmaktadır, çünkü bu süreç hakkında sınırlı bilgi vardır. (Slutsky ve ark., 2019) Bu nedenle, eğitimcilerin, çocukların oyun yoluyla teknolojiyi öğrenmelerini anlamalarına ve değerlendirmelerine yardımcı olabilecek Dijital Oyun Çerçevesi gibi yeni çerçeveleri keşfetmeleri çok önemlidir. (Edwards, 2013)
Bu araştırma, erken çocukluk eğitiminde öğretmen adaylarının mobil uygulama kullanım deneyimleri konulu tez çalışması için okul öncesi öğretmen adaylarıyla yapılan ön görüşme pilot çalışmasını içermektedir.
Araştırma Yöntemi
Bu araştırma, erken çocukluk eğitiminde öğretmen adaylarının mobil uygulama kullanım deneyimleri konulu tez çalışması için okul öncesi öğretmen adaylarının erken çocukluk döneminde teknoloji kullanımı hakkındaki görüşlerini incelemeyi amaçlamaktadır. Çalışmaya Kocaeli Üniversitesi Eğitim Fakültesinde Okul Öncesi Öğretmenliği Bölümünde 2. Sınıfa devam etmekte olan 30 okul öncesi öğretmen adayı katılmıştır.
Bu araştırma nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Nitel araştırmaya giriş, bağlamı belirlemesi ve çalışmaya genel bir bakış sağlaması açısından önemlidir. Okuyucunun araştırmanın arka planını ve gerekçesini anlamasına yardımcı olur ve araştırmanın alaka düzeyini ve önemini vurgular (Hoffart, 2000). Nitel boyutta, kişilerin düşüncelerine yönelik derinlemesine bilgi sunulması amacıyla görüşme yöntemine başvurulmuştur. Veri toplama aracı olarak araştırmacı tarafından hazırlanan yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır.
Veri Analizi ve Bulgular
Araştırmada, araştırmacının alan yazını tarayarak geliştirdiği, iki alan uzmanı ve bir ölçme ve değerlendirme uzmanı ve bir bilgisayar ve öğretim teknolojileri uzmanının incelediği okul öncesi öğretmen adaylarının eğitimde teknoloji kullanımı hakkındaki görüşlerine yönelik sorulardan oluşan nitel veri toplama aracı kullanılmıştır. Öğretmen adaylarına uygulanması süreci yüz yüze olarak gerçekleştirilmiştir. Teknoloji ile ilgili görüşlerine yönelik sorular bölümü ise eğitimde teknoloji kullanımın avantaj/dezavantajları, öğretmen adaylarının yeterlik düzeylerini ve teknoloji kullanımına yönelik pratiklerini inceleyen sorulardan oluşmaktadır. Verilerin çözümlenmesinde frekans, yüzde gibi betimsel istatistikler kullanılmıştır.
Beklenen/Geçici Sonuç
Araştırmanın bulgularına göre alan okul öncesi öğretmen adaylarının kendilerini teknoloji kullanımı konusunda yetersiz gördükleri ve sürece dair güvensizlikleri ve kaygıları olduğu saptanmıştır. Katılımcı okul öncesi öğretmen adayları sınıflarında teknolojiyi kullanmak istediklerini ancak süreci planlamaya dair gerekli bilgileri bilmediklerini açıklamışlardır. Okul öncesi öğretmen adaylarının erken çocukluk eğitiminde teknoloji kullanmanın çağa ayak uydurmak için gerekli olduğunu, eğitimi kaliteli ve zengin hale getirerek zamanı daha verimli kullanmayı sağladığını düşünürken, aynı zamanda teknoloji bağımlılığı ve fiziksel rahatsızlıklar gibi dezavantajları olduğunu düşündükleri görülmüştür. Okul öncesi öğretmen adaylarının büyük çoğunluğu, mesleki yaşamlarında sınıflarında teknolojiyi kullanacaklarına yönelik görüş bildirmişlerdir. Bununla birlikte, okul öncesi öğretmen adayları, eğitim sürecinde teknoloji kullanımının yaratıcılık, eleştirel ve pratik düşünme gibi hedeflenen becerileri çocuklara kazandıracağını düşünmektedir.