Çocuk Evlilikleri, Toplumsal Çocuk İstismarı Değil Midir?


Balkır Z. G., Balkır Gülen B.

Uluslararası Çocuk Sempozyumu (Disiplinler Arası Perspektifte Çocuk), Sinop, Turkey, 16 - 18 May 2022, pp.179

  • Publication Type: Conference Paper / Summary Text
  • City: Sinop
  • Country: Turkey
  • Page Numbers: pp.179
  • Kocaeli University Affiliated: Yes

Abstract

Most of early marriages are adolescent marriages. While marriage should be a decision made by individuals knowing the consequences of their own will and free will, the marriage of children who do not have the ability to decide for themselves can be defines as child marriage. Almost all early marriages are child marriages. While early marriage deprives the children all of their rights, it is not an innocent act socially. Girls carry all the burden of the patriarchal structure. The patriarchal and traditional social structure tends to accept early child marriages as normal, citing economic reasons. One of the most tragic and important areas of gender inequality is child marriages. Every act done by treating children like adults is actually child abuse. Those who marry children, those who are instrumental in this, all those who participate, those who hear and do not inform the authorities, remain silent about child abuse, act as an accomplice and commit crimes. Those who participate in child marriage and those who are aware of such an act beforehand but do not inform the authorities have criminal liability. Religious ceremonies, which are used and highlighted as a tool in the early marriage of children, take early child marriages for granted, decriminalize, normalize and legitimize them, even though they are a direct criminal act. Regarding marriages made before the age of 18, it is necessary to reorganize the legal legislation and to restructure religious ceremonies. It may be possible to prevent child abuse and early marriages by acting with the acceptance and awareness that children are different and free individuals instead of family property.

Erken yaştaki evlilikler, ergen evlilikleridir. Evliliğin, kişilerin kendi istek ve özgür iradeleriyle sonuçlarını bilerek, verdikleri bir karar olması gerekirken, kendi haklarında karar verme yetenekleri olmayan, çocukların evlendirilmesi, çocuk evliliğidir. Erken yaştaki her evlilik, çocuk evliliğidir. Erken yaşta evlilik, çocuğu bütün haklarından mahrum ederken, toplumsal olarak, hiç masum bir eylem değildir. Ataerkil yapının, bütün yükünü, kız çocukları taşır. Ataerkil ve geleneksel toplum yapısı, erken yaştaki çocuk evliliklerini, ekonomik gerekçeleri de ileri sürerek, normal kabul etme eğilimindedir. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin, en trajik ve önemli alanlarından biri de çocuk yaştaki evliliklerdir. Çocuklara yetişkin gibi davranarak, yapılan her eylem, aslında bir çocuk istismarıdır. Çocukları evlendirenler, buna alet olanlar, katılanların tamamı, duyup yetkililere haber vermeyenler, çocuk istismarına sessiz kalarak, suç ortaklığı yapmakta, suç işlemektedirler. Çocuk evliliğine katılanların ve önceden haberdar olup, haber vermeyenlerin, cezai sorumlulukları vardır. Çocukların erken yaşta evlendirilmelerinde, bir araç olarak kullanılan ve öne çıkarılan dinsel törenler, doğrudan suç eylemi olmasına rağmen, erken yaştaki çocuk evliliklerini kanıksatmakta, suç olmaktan çıkararak, normalleştirmekte ve meşrulaştırılmaktadır. 18 yaşını doldurmadan yapılan evlenmelerle ilgili olarak, yasal mevzuatın yeniden düzenlenmesi ve dinsel törenlerin, yeniden yapılandırılması gerekmektedir. Çocukların, aile mülkü yerine farklı ve özgür bireyler olduğu gerçeği ve bilinciyle davranarak, yapılacak çalışmalarla, çocuk istismarlarının ve erken evliliklerin önüne geçmek, mümkün hale gelebilir.