In geotechnical engineering, the void ratio stands out as a critical parameter that is closely related to several essential soil properties, including permeability, compressibility, settlement and bearing capacity. Accurate and rapid determination of this key parameter is therefore essential. Traditional methods involve assessing the properties of soil samples taken from the field using simple laboratory techniques. However, determining the void ratio requires the determination of parameters such as soil water content and specific gravity. Whilst these parameters can be determined using straightforward methods, their determination in civil engineering typically takes place over an extended period. Consequently, there is a tendency to explore alternative methods for delineating specific physical properties of soils. While some methods provide direct results, such as nuclear methods, others provide results indirectly through correlations using techniques such as drilling. Due to technological advances and the increased importance of time as a critical economic parameter, there is an increasing demand for fast and reliable methods. Accordingly, Time Domain Reflectometry (TDR), which is widely used in electrical engineering, has begun to find application in civil engineering. In this study, research is carried out to determine the void ratio, a key parameter in soil mechanics, using the TDR method. Experiments were therefore carried out on samples prepared in the laboratory with different void ratios, and the void ratios of the soils were then determined using the TDR method. The results of this study suggest that the TDR method could serve as an alternative approach for determining the void ratio of soils.
Geoteknik mühendisliğinde boşluk oranı, geçirgenlik, sıkıştırılabilirlik, oturma ve taşıma kapasitesi dahil olmak üzere birçok temel zemin özelliği ile yakından ilişkili kritik bir parametre olarak öne çıkmaktadır. Bu nedenle bu kilit parametrenin doğru ve hızlı bir şekilde belirlenmesi çok önemlidir. Geleneksel yöntemler, sahadan alınan zemin numunelerinin özelliklerinin basit laboratuvar teknikleri kullanılarak değerlendirilmesini içerir. Ancak boşluk oranının belirlenmesi için su muhtevası ve özgül ağırlık gibi parametrelerin de belirlenmesini gerektirir. Bu parametreler basit yöntemler kullanılarak belirlenebilirken, inşaat mühendisliğinde bu parametrelerin belirlenmesi tipik olarak uzun bir zaman diliminde gerçekleşir. Sonuç olarak, zeminlerin belirli fiziksel özelliklerini tanımlamak için alternatif yöntemler keşfetme eğilimi vardır. Nükleer yöntemler gibi bazı yöntemler doğrudan sonuç verirken, sondaj gibi teknikler korelasyon yoluyla dolaylı olarak sonuç vermektedir. Teknolojik ilerlemeler ve zamanın kritik bir ekonomik parametre olarak artan önemi nedeniyle, hızlı ve güvenilir yöntemlere olan talep artmaktadır. Bu doğrultuda, elektrik mühendisliğinde yaygın olarak kullanılan Time Domain Reflectometry (TDR), inşaat mühendisliğinde de uygulama alanı bulmaya başlamıştır. Bu çalışmada, zemin mekaniğinde önemli bir parametre olan boşluk oranının TDR yöntemi kullanılarak belirlenmesine yönelik bir araştırma gerçekleştirilmiştir. Bu nedenle, laboratuvarda farklı boşluk oranlarında hazırlanan numuneler üzerinde deneyler gerçekleştirilmiş ve daha sonra zeminlerin boşluk oranları TDR yöntemi kullanılarak belirlenmiştir. Bu çalışmanın sonuçları, TDR yönteminin zeminlerin boşluk oranını belirlemek için alternatif bir yaklaşım olarak hizmet edebileceğini göstermektedir.