Diğer, ss.1-10, 2020
Epidemolojik salgınlar, insanlığın büyük toplumsallıklar oluşturmasından ve yerleşik hayata geçmesinden itibaren yaklaşık olarak iki bin yıla uzanan bir geçmişe sahiptir. Bu süre zarfında epidemolojik üç evreden bahsedebiliriz. Birinci epidemolojik evre; özellikle MÖ 500 ile MS 1500 tarihleri arasında yaşanılan salgınları içermektedir. Bu tarihler arasında gerçekleşen salgınlara örnek olarak MÖ 426-430’larda Atina, MS 169-194’larda Antonine (Galen), MS 250-270’lerdeki salgın, MS 540’lardaki Jüstinyen, MS 639’da Amvâs ve 1347’deki Kara Veba’yı sunabiliriz. Bu zaman diliminde salgının yayıldığı alan genellikle Avrasya ortak havuzudur.
İkinci epidemolojik evre; MS 1600-1800 tarihleri arasında gerçekleşmiştir. Bu zaman diliminde salgının yayıldığı Avrasya ortak havuzuna, Avrupa havzasının da dahil olduğunu görmekteyiz. Bu tarihler arasında gerçekleşen salgınlara örnek olarak 1610-11’de Basel/İsviçre, 1628-29’da Lyon/Fransa, 1630-1633’te Floransa, 1646-52’lerde İspanya, 1720-22’lerde Marsilya/Fransa, 1727-28’de Astrahan/Rusya, 1772-73’te Fars/İran Vebası’nı gösterebiliriz.
Üçüncü epidemolojik evre ise; 1800’lü yıllardan itibaren modern dönemde yaşanmaktadır. 1850-1959’lerde Çin, 1896-97’de Hindistan, 1899-1903’lerde Filipinler, 1910-11’lerde Mançurya, 1935-37’lerde Madagaskar ve 1994’te Hindistan vebasını örnek olarak verebiliriz. 1984-1994 yılları arasında dünya üzerinde toplam 20 ülkeden Dünya Sağlık Örgütü’ne yaklaşık 19.000 insan veba vakası bildirildiği ifade edilmiştir. Bundan sonra özellikle 2003’te Sars, 2007-14 yılları arasında Ebola ve Aralık 2019’da ortaya çıkarak etkisini halen devam ettiren Covid-19 salgınları dikkat çekmektedir.