Kâdî Abdülcebbâr'ın Rahlesinde Bir Yahudi Mütekellim: Yûsuf el-Basîr (öl. 1037-39?)


Creative Commons License

Satılmış A.

ULUSLARARASI KÂDÎ ABDÜLCEBBÂR SEMPOZYUMU, Karabük, Türkiye, 1 - 03 Kasım 2024, ss.298-301, (Özet Bildiri)

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Karabük
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.298-301
  • Kocaeli Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Bu çalışma, Karâî Yahudiliğinin altın çağında etkin olan Ebû Ya‘kûb Yûsuf b. İbrâhîm el-Basîr’in (Joseph ben Abraham ha-Ro’eh) teolojik paradigmasını, Kādî Abdülcebbâr’ın (öl. 415/1025) mensup olduğu Mu‘tezile perspektifinden ele almaktadır. Hayatı hakkında detaylı bir anlatı bulunmayan Yûsuf el-Basîr’in görüşleri, Kitâbü’l-Muhtevî ve Kitâbü’t-Temyîz isimli kelâmî eserleri üzerinden elde edilebilmiştir. Bu bağlamda, el-Basîr’in eserlerini inceleyen pek çok araştırmacı onun Mu‘tezilî Basra okulundan ve özellikle Kādî Abdülcebbâr’ın sistemleştirdiği Behşemiyye fırkasından etkilendiği noktasında hemfikirdir. Yûsuf el-Basîr’in Kādî ile doğrudan görüştüğüne dair herhangi bir bilgi bulunmamakla birlikte eserlerinde Kādî ile öğrencilerine referanslar vermesi ve o dönemdeki Karâî alimlerin Mu‘tezile meclislerine katıldığı bilgisi göz önüne alındığında onun Kādî Abdülcebbâr’ın rahlesinden geçtiğini söylemek mümkündür. Bunun yanı sıra Behşemiyye’ye bazı konularda muhalefet eden ve aynı zamanda Kādî’nin öğrencisi olan Ebû’l-Hüseyn el-Basrî’ye (öl. 436/1044) karşı bir reddiye kaleme alması da onun mezhep içi tartışmalara katılacak kadar ekole bağlı olduğunu teyit etmektedir. Kādî Abdülcebbâr’ın kendi dönemi ve sonrasında Mu‘tezile nezdindeki etkin konumuna benzer şekilde Yûsuf el-Basîr’in ortaya koyduğu öğretiler de yüzyıllar boyunca resmi Karâî doktrini kabul edilmiştir. Bu durum Kādî’nin teolojik etki alanının ne denli geniş olduğunu göstermesi bakımından oldukça kıymetlidir. Bu çalışmada, Yûsuf el-Basîr’in hayatı ve ilmî kişiliğine dair kısa bir girişin ardından onun Mu‘tezile ile olan etkileşim zemini, en hacimli kelâmî eseri olan Kitâbü’l-Muhtevî’deki tevhid ve adalet bahisleri dikkate alınarak ve münasebet düştükçe ulaşabildiğimiz diğer eserlerine atıflar yapılarak mukayeseli tahlil yöntemiyle incelenmiştir. Kırk bölümden oluşan el-Muhtevî, konuların ele alınış tarzı açısından klasik bir kelâm eseri görünümü arz etmekte ve kulların fiilleri, teklif, va‘d ve va‘îd, hüsün-kubuh, salah-aslah gibi ilahiyat bahislerindeki Mu‘tezilî temayül açıkça görülmektedir. Sözü edilen etkileşim ve temayülün, müellifin bütüncül bir incelemesi sonucunda daha belirgin hale geleceği muhakkaktır. Böylesi bir inceleme bu çalışmanın sınırlarını aşacağı için ilgili bahsin temsil gücü yüksek bir eser üzerinden küçük bir kısmını aydınlatmayı amaçlayan bu çalışma, kelâmın öncüsü olan Mu‘tezilî düşüncenin, yabancı unsurların etkisiyle vücuda geldiği tezine eleştirel bir yaklaşım sergilemektedir.