Necmeddin Erbakan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, cilt.37, sa.37, ss.165-206, 2014 (Hakemli Dergi)
Bu araştırma, i’câz konularında her araştırmaya ilke olması gereken köklü bir
gerçeği tespit etmeye çalışmaktadır. Bu gerçek; Kur’an-ı Kerim’in, Allah (c.c.)’ın elçisinin
doğruluğuna ilişkin kıyamete kadar geçerli bir mucize olması için Arapça indirilmesidir.
Bir başka ifade ile Hz. Muhammed’e kitapta indirilen teşrî, sadece ebedi bir mucize ol
ması için Arapça Kur’an olarak indirilmiştir. Böylece, teşrî ve i’câzı birleştirip iki ilâhi
mucizeyi tek bir şeyde toplarken, Kur’ân kitapta bulunur, kitap da Kur’ân’ı ihtiva eder.
İşte bu iki ilâhî mucizenin birleştiği şey Allah’ın kitabıdır.
Allah (c.c.)’ın ayetlerinden her biri, bu hususta bir delil olabilir. Ancak bu araştırma,
kendisinden bahsettiğimiz bu hakikate bir örnek olarak, ana-babaya itaati, iyiliği ve ih
sanı emreden ilâhi hükmü konu edinmiştir. Böylece bu araştırma; ana-babaya iyilik
konusundaki ayetler ile vâlideyn ve ebeveyn (ana-baba, atalar), evlat ve ebnâ (çocuklar
ve oğullar) kavramları arasındaki farkı sunmuştur. Bu araştırma, ana-babaya ihsan etme
konusunda İsrâ suresinde geçmekte olan iki ayet eşliğinde yürüyerek bu iki ayet bün
yesinde, harikaları tükenmeyen Kurânî i’câz ve ilâhi beyân göstergelerini ortaya koy
maya çalışmıştır. Bu iki ayette nice beyân şekilleri ve Kur’an’ın nice harikaları vardır!