New CommunicationTechnologies and Social Transformation (II. Uluslararası İletişim Sempozyumu Yeni İletişim Teknolojileri ve Toplumsal Dönüşüm Sempozyumu), Bishkek, Kırgızistan, 2 - 04 Mayıs 2012, cilt.1, ss.857-864
Litografi, uygulamasında kimyasal bileşimler ve bunların tepkimelerinden faydalanılan ilk baskı tekniğidir. 19. yüzyıl başlarına kadar yazılı ve resimli materyallerin çoğaltımında yüksek baskı yada çukur baskı teknikleri kullanılırdı. Almanya’da Alois Senefelder’in 1797’de geliştirdiği “baskıda devrim” niteliğindeki bir buluşla, yükselti farkı içermeyen düz bir satıh üzerinden baskı alınmış ve bu yeni prensip “düz baskı” olarak nitelendirilmiştir.
Baskı kalıbı olarak, milyonlarca yılda oluşmuş, doğada hazır bulunan kireç taşlarının kullanılması baskının ekonomik olmasını sağlamıştır. Litografinin daha az iş gücü gerektirmesi ticari potansiyelini de artırmış ve hızla Avrupa dışına yayılmasını sağlamıştır. Ülkemizde de “taş baskı” olarak bilinmektedir.
19. yüzyılın başlarında Daumier, Goya, Delacroix, Gericault gibi dönemin ünlü sanatçılarının verdiği eserlerle litografi, sadece bir çoğaltım aracı olmaktan çıkmış, sanatsal bir anlatım diline dönüşmüştür. Büyük boyutlu litografik baskılarla ilk olarak sokağa çıkan ve halka ulaşan yazılı ve resimli afişler, kamu oyunun sözcüsü durumuna gelmiştir. Bu yolla afiş, kitlelere plastik sanatları kullanarak mesaj ileten bir eğitim ve iletişim aracına dönüşmüştür.
Cheret gibi ustalarla,
afişin babası sayılan Leutrec gibi sanatçıların tekniğe kazandırdığı görsel
etkiler, yağlıboya tadında ve estetiğinde litografik baskılara imkan
tanımıştır. Sanatçılar için resimsel bir anlatım aracına dönüşen litografi, ticari
potansiyeliyle afişin yanı sıra tüm grafik sanatların gelişimini de tetiklemiştir.
ANAHTAR KELİMELER:
Litografi, Taş Baskı, Afiş, Özgün Baskı, Baskıresim, Baskı Grafiği