Palme Yayın Dağıtım, Ankara, 2024
ÖNSÖZ
Ülkemizde öğrenci merkezli öğretim yaklaşımının özellikle
2000 yılından sonra geliştirilen fen bilimleri dersi öğretim programlarında
benimsenmesiyle birlikte öğrencilerin bilgisinin yanında bilişsel becerilerinin
de geliştirilmesinin önemi öğretim programlarında daha sık vurgulanmaya
başlamıştır. Özellikle 2024 Fen Bilimleri Dersi Öğretim Programı’nda her bir
ünitede öğrencilerin kullanacağı üstbilişsel, epistemik bilişsel, mantıksal
düşünme, tartışma ve karar verme becerileri ünite başında “sosyal-duygusal
öğrenme becerileri, kavramsal beceriler, beceriler arası ilişkiler” başlıkları
altında belirtilmiş ve bu becerilerin nasıl geliştirilebileceğine dair öneriler
ünite kazanımlarının açıklamalarında sunulmuştur. Ayrıca 2024 yılında yürürlüğe
konulan Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Öğretim Programları ortak metninde sistem
okuryazarlığına ayrı bir önem verilmiştir.
Yeni yürürlüğe konulan Fen Bilimleri Dersi Öğretim Programı’nın
(2024) öğrencilerin düşünme becerilerini geliştirme vurgusuyla yürütücülüğünü bu
kitabın editörlerinden Doç. Dr. Ömer ACAR’ın yaptığı ve TÜBİTAK 1001 programı
tarafından desteklenen “Fen Bilimleri Dersi Müfredatına Entegre Bir Müdahale
Programının Ortaokul Öğrencilerinin Üst Düzey Bilişsel Becerilerine Etkisinin
Örtük Büyüme Modelleriyle İzlenmesi” adlı projenin amacı birbiriyle
örtüşmektedir. Projede ayrıca bu kitabın ikinci editörü Prof. Dr. Sedat
KARAÇAM, bölüm yazarlarından Doç. Dr. Safiye BİLİCAN DEMİR, Arş. Gör. Dr. Halil
ÇOKÇALIŞKAN ve bilim uzmanı Zeynep AZAKLI araştırmacı; diğer bölüm yazarları
Prof. Dr. Gönül SAKIZ ve Prof. Dr. Mustafa Sami TOPÇU danışman olarak görev
yapmaktadır. Biz bu projeyi öneri halinde sunarken Fen Bilimleri Dersi Öğretim
Programının değişeceğinden ve programda düşünme becerilerinin fazlaca vurgulanacağından
haberimiz yoktu. Ancak ulusal ve uluslararası boyutta fen eğitimi alanındaki
araştırmalarda öğrencilerin üst düzey düşünme becerilerini geliştirme
çabalarının artma eğilimini gözlemliyorduk. Esasında projenin hedefi ortaokul
öğrencilerinin üst düzey düşünme becerilerini geliştirebilecek bir müdahale
programı geliştirmek ve bunun etkisini boylamsal olarak gözlemlemekti. Ancak
projenin ve 2024 Fen Bilimleri Dersi Öğretim Programı’nın hedeflerinin
öğrencilerin üst düzey düşünme becerilerini geliştirme noktasında birleşmesi,
proje ekibi olarak bizi bu alanda ülkemizde önemli bir boşluğu kapatabileceği
düşüncesiyle üst düzey düşünme becerilerine odaklanan bir bilimsel kitap yazma
fikrine sevk etti.
Elinizdeki bu kitaptaki bütün bölümlerde ilk önce ilgili üst
düzey düşünme becerisi teorik olarak ele alınmış; sonrasında bu üst düzey
düşünme becerisini 2024 Fen Bilimleri Dersi Öğretim Programı kazanımlarıyla
uyumlu olacak şekilde geliştirebilecek örnek öğrenme etkinlikleri verilmiştir. Yukarıda
bahsedilen projede yer alan öğrenme etkinlikleri de yeni öğretim programı
kazanımları çerçevesinde oluşturulmuştur. Ancak bu kitapta her bölüm sonunda
sunulan ve ilgili üst düzey düşünme becerisini geliştirmeyi hedef alan öğrenme
etkinlikleri yalnızca bu kitap için hazırlanmıştır. Aşağıdaki paragraflarda her
bir bölüm yazarının hangi üst düzey düşünme becerisini ne şekilde ele aldığı
özetlenerek verilmiştir. Ancak her bölümün sonunda ilgili üst düzey öğrenme
becerisini geliştirmeye odaklanmış öğrenme etkinlikleri verildiği için;
özetlerde bu etkinliklerden ayrıca bahsedilmemiştir.
Kitabın birinci bölümü Kocaeli Üniversitesi’nden Doç. Dr.
Ömer ACAR ve Bilim Uzmanı Zeynep AZAKLI tarafından yazılmıştır. Yazarlar bu
bölümde mantıksal düşünme becerilerini tanımlamış; Piaget ve Lawson’ın bu alana
katkılarını betimlemişlerdir. Bu noktada okurların mantıksal düşünme
becerisinin bileşenlerini içselleştirmeleri önem arz etmektedir. Bölümde
mantıksal düşünme becerisinin bireylerin fen konularını öğrenme süreçlerine
katkısını ele alan yazarlar, fen konularını öğrenmeyi destekleyen mantıksal
düşünmenin bu konuları öğrenirken de geliştirilebileceğini ileri sürmüşlerdir.
Özellikle hangi fen bilimleri dersi konu ve kazanımlarının mantıksal düşünme
becerilerinin kullanımıyla ilişkili olduğunu irdeleyen yazarlar, gerek fen
bilimleri öğretmenleri gerekse de fen bilimleri öğretmen adaylarına öğrencilerin
mantıksal düşünme becerilerini geliştirmek için yol haritası oluşturmalarına yardımcı
olmuşlardır. Ayrıca yazarlar bu bölümde bazı mantıksal düşünme becerilerinin
matematiksel yapısından dolayı, yeni ortaokul matematik ve fen bilimleri
dersleri öğretim programlarındaki kazanımların mantıksal düşünme becerileri
açısından uyumunu karşılaştırmışlardır.
Kitabın ikinci bölümü Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nden Arş.
Gör. Dr. Halil ÇOKÇALIŞKAN tarafından yazılmıştır. Yazar bu bölümde üstbiliş ve
özdüzenleme konularını ele almış ve bu yapıların bireylerin öğrenme ve düşünme
süreçleri üzerine etkilerini irdelemiştir. Yazar bireyin bilişi ve bilişsel
süreçlerine yönelik bilgisi ve bu süreçleri yönetme becerisi olan üstbiliş ile
bireyin hedeflerine ulaşmak için bilişsel, duyuşsal ve psikomotor becerilerin
işe koşulduğu süreçleri planlama, izleme ve yönetme döngüsel süreci olan özdüzenleme
arasında yakın bir ilişki olduğunu, fakat aynı kavram olmadıklarını
vurgulamıştır. Bu noktada okuyucunun üstbiliş ve özdüzenleme gibi soyut iki
kavramı daha iyi anlayabilmesi için yazar tarafından verilen üstbiliş ve
özdüzenleme modellerini dikkatlice incelemesi gerekmektedir. Bunun yanında yazar,
birbiriyle ilişkili bu iki kavramın birbirini kapsayıp kapsamadığına yönelik
bir görüş birliğine ulaşılmadığını da belirtmiştir. Yazar bireylerin üzerinde
çalıştıkları görevi en etkin bir şekilde planlamaları, sürdürmeleri ve
değerlendirip sonlandırmalarında üstbiliş ve özdüzenlemeye yönelik becerilerin
önemli etkisinden dolayı; bu becerilerin okul çağındaki bireylere kazandırılması
gerektiğini belirtmişlerdir. Okul çağındaki bireylere bu becerileri kazandırmanın
birçok yöntemi olmasına rağmen, yazar özellikle probleme dayalı öğrenme,
sorgulamaya dayalı öğrenme, argümantasyon gibi öğrenciyi aktif kılan
yöntemlerin öğrenme süreçlerinde kullanılmasını tavsiye etmişlerdir.
Kitabın üçüncü bölümünde Düzce Üniversitesi’nden Prof. Dr.
Sedat KARAÇAM ve Gazi Üniversitesi’nden Prof. Dr. Nejla YÜRÜK fen eğitiminde
son zamanlarda sıkça vurgulanan epistemik biliş kavramını ele almışlardır. Bu
bölümde yazarlar ilk önce epistemik bilişin kuramsal çerçevesini farklı bilim
insanlarının katkılarını da ayrıntılı şekilde ele alarak oturtmaya
çalışmışlardır. Burada ayrıca yazarlar epistemik bilişle beraber sıkça
kullanılan terimler olan epistemolojik ve epistemik inançları açıklamış ve
epistemik biliş kavramıyla diğer kavramlar arasındaki farkı vurgulamışlardır. İkinci
olarak yazarlar, farklı epistemik biliş modellerini tartışmışlardır. Bu kısımda
yazarlar özellikle Chinn vd. (2011)’nin epistemik biliş modeline epistemik
bilişle epistemik amaçlar arasındaki bağı vurgulaması sebebiyle ayrıntılı
olarak yer vermişlerdir. Üçüncü olarak yazarlar epistemik değişim ile epistemik
gelişim arasındaki farkı epistemik iklime de vurgu yaparak açıklamaya
çalışmışlardır. Ayrıca bu kısımda epistemik iklime sahip olan ideal bir öğrenme
ortamının niteliklerinden de bahsetmişlerdir. Son olarak yazarlar, epistemik
bilişi ölçme yöntemlerinden bahsetmişlerdir.
Kitabın dördüncü bölümü Muş Alparslan Üniversitesi’nden Doç.
Dr. Nejla ATABEY ve Yıldız Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mustafa Sami
TOPÇU tarafından yazılmıştır. Bu bölümde ilk olarak yazarlar argümantasyon
sürecini, bilimsel bilgiye ulaşmada veya analiz etmede kullanılan epistemik bir
uygulama olarak ele almışlardır. İkinci olarak yazarlar, sırasıyla Toulmin
(1958), Walton (2013), McNeill vd. (2004) ve Erduran vd.’nin (2004) argümantasyon
çerçevelerini örnekler üzerinden tartışmışlardır. Son olarak yazarlar,
öğrencilerin argümantasyon sürecini destekleyen yöntem ve tekniklerden rol
oynama, bilimsel modelleme ve dijital oyunları araştırma sonuçlarına dayalı
olarak açıklamışlardır.
Kitabın beşinci bölümü Marmara Üniversitesi’nden Prof. Dr.
Gönül SAKIZ ve Yıldız Teknik Üniversitesi’nden Arş. Gör. Gülşah SUBAŞI
tarafından yazılmıştır. Yazarlar bu bölümde çeşitli perspektiflerden karar
verme kavramını tanımlamışlardır. Ayrıca yazarlar karar verme kavramının daha
iyi anlaşılabilmesi için karar verme sürecine yönelik literatürde ileri sürülen
karar verme modellerini tanımlamışlardır. Bu noktada okuyucuların gerek kendi
karar verme süreçlerinde model almaları gerekse de öğrencilerinin karar verme
becerilerini geliştirmek için oluşturacakları öğretim sürecini tasarlamaları
açısından modelleri içselleştirmeleri önemlidir. Bireylerin günlük yaşamlarında
karşılaştıkları problemlere etkin çözümler üretmelerinde önemli bir boyut olan
karar verme becerilerinin özellikle okul çağında kazandırılması gerektiğine
vurgu yapan yazarlar, geliştirilen öğretim programları ve modellerin,
argümantasyon temelli etkinliklerin, bilgisayar destekli öğretimin, drama
eğitimi ve işbirlikçi akıl yürütme yöntemlerinin öğrencilerin karar verme
becerileri üzerinde olumlu etki yaptığını araştırma sonuçlarına dayalı olarak tartışmışlardır.
Kitabın altıncı bölümünde sistem düşünme yaklaşımı Gazi
Üniversitesi’nden Doç. Dr. Halil TÜMAY tarafından ele alınmıştır. Bu bölümde
yazar ilk önce sistem ve sistemsel düşünmenin ne anlama geldiğini ilgili
literatürü tartışarak açıklamaya çalışmıştır. Sonrasında yazar, fen eğitiminde
sistem düşünme yaklaşımının önemine ve yeni Fen Bilimleri Öğretim Programı’nda
yer bulan sistem okuryazarlığına vurgu yapmıştır. Sonrasında sistem düşünme
yetkinliğini kavramsallaştırmada kullanılan modellerden bahsetmiş ve bu
modellerden özellikle Assaraf ve Orion (2005, 2010b) tarafından önerilen Sistem
Düşünme Hiyerarşik Modeli üzerinde durmuştur. Son olarak yazar, fen bilimleri
dersinde öğrencilerin sistem düşünme becerilerinin hangi stratejilerle
geliştirilebileceğini literatür sonuçlarına dayalı olarak tartışmıştır.
Kitabın yedinci bölümü Kırıkkale Üniversitesi’nden Doç. Dr.
Safiye BİLİCAN DEMİR tarafından yazılmıştır. Yazar, ilk olarak öğrencilerin üst
düzey düşünme becerileriyle ilgili durumlarını belirlemek için kullanılan ölçme
araçlarından çoktan seçmeli ve açık uçlu maddelerden oluşan testleri,
performans belirleme testlerini ve durumsal yargı testlerini PISA gibi uluslararası
sınavlarda çıkan sorulardan da örnek vererek açıklamaya çalışmıştır. Sonrasında
kitabın önceki bölümlerinde geçen üst düzey düşünme becerilerinden üstbiliş,
epistemik biliş, argümantasyon, karar verme ve sistemsel düşünmenin spesifik
olarak ölçümünde kullanılan ölçme araçlarını tanıtmıştır. Bu kısımda yazar,
özellikle üstbiliş ve epistemik bilişin ölçülmesinde kullanılan öz bildirime
dayalı Likert tipi ölçeklerin sınırlılıklarından bu ölçeklerin psikometrik
özelliklerinin yetersizliğini ve katılımcıların gerçek performansını
yansıtmamalarını vurgulayarak; daha geçerli bir ölçüm yapmak için üst düzey
becerilerinin ölçümünde birden fazla ölçme aracının kullanılmasını önermiştir.
Bu kitabın hedef kitlesi resmi ve özel eğitim kurumlarında
çalışan öğretmenler ve eğitim fakültelerinde okuyan öğretmen adaylarıdır.
Sahadaki öğretmenler bu kitap vasıtasıyla üst düzey düşünme becerilerinin
önemini daha fazla içselleştirebilirler ve kendi sınıflarında bu düşünme
becerilerini geliştirmeye yönelik etkinlik tasarlayabilirler. Diğer taraftan öğretmen
adayları pedagojik alan bilgisine yönelik derslerinde bu kitabı yardımcı kaynak
olarak kullanabilirler. Daha açık bir ifadeyle öğretmen adayları Türkiye
Yüzyılı Maarif Modeli öğretim programlarında da yer bulan üst düzey düşünme
becerilerinin teorik alt yapısını bu kitap vasıtasıyla oluşturabilir ve bu
becerileri geliştirmeye yönelik uygulamaları hangi yöntem ve stratejileri
kullanarak yapacakları hakkında derinlemesine bilgi sahibi olabilirler.
Proje kapsamında hazırladığımız bu kitabın oluşumunda
dolaylı olarak katkıları bulunan iki kuruma teşekkürü bir borç biliriz. İlk
olarak, TÜBİTAK SOBAG grubuna sağladığı maddi ve manevi destek için teşekkür
ederiz. İkinci olarak, Kocaeli Üniversitesi’ne proje yürütülürken sağladığı
fiziksel ortamdan dolayı teşekkür ederiz.
Editörler
Doç.
Dr. Ömer ACAR
Prof.
Dr. Sedat KARAÇAM