YEDİ: SANAT, TASARIM VE BİLİM DERGİSİ, sa.50. yıl özel sayı, ss.65-77, 2025 (Hakemli Dergi)
Bu makale, Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nin 50.
kuruluş yılı kapsamında, 1987–2003 yılları arasında aynı kurumun
Geleneksel Türk Sanatları Bölümü’nde lisans, yüksek lisans ve
sanatta yeterlik düzeylerinde eğitim almış bir mezunun kişisel
deneyimlerini, gözlemlerini ve akademik katkılarını yazılı hâle
getirerek bölümün tarihsel gelişimi çerçevesinde kurumsal belleğe
katkı sunmayı amaçlamaktadır. Fakültenin Alsancak yerleşkesindeki
ilk yıllarından başlayarak Narlıdere’ye taşınma sürecine, fiziksel
olanakların sınırlı olduğu ancak yoğun bir öğrenme-üretme
kültürünün yaşandığı dönemlere tanıklık edilmiştir. Sanat eğitiminin
çok-disiplinli yapısı içinde şekillenen bu süreçte, seramik ve çini
öğrencilerinin ortak atölye deneyimleri, teorik altyapının
güçlendirildiği dersler ve eğitmen kadrosunun bireysel yaklaşımları
bu dönem öğrencilerinin mesleki kimliklerini biçimlendirmiştir. Bu
süreçte Sevim Çizer, İsmail Öztürk, Yavuz Seçkin, Zeliha Mete, Alp
Çam, İbrahim Armağan, İhsan Turgut, Binnur Gürler, Ahmet
Sipahioğlu ve Mehmet Demirağlı gibi değerli hocaların katkıları,
sanat eğitiminin farklı yönlerine ışık tutmuştur. Ayrıca, çini
restorasyonu alanında gerçekleştirilen lisans tezinden başlayarak,
yüksek lisans ve sanatta yeterlik çalışmalarına kadar uzanan
akademik yolculuk da bu anlatının temelini oluşturmaktadır. Bu
bağlamda çalışma, kişisel bir deneyimi kurumsal belleğe
dönüştürmenin, sanat eğitimi tarihine tanıklık etmenin ve katkı
sunmanın bir aracı olarak sadece bireysel bir anlatı değil, aynı
zamanda kurumsal hafızaya tanıklık eden ve geleceğe aktaran
belgesel bir metin işlevi görmektedir.
This article has been prepared within the scope of the 50th
anniversary of the Faculty of Fine Arts at Dokuz Eylul University. It
aims to contribute to the institutional memory of the department by
documenting the personal experiences, observations, and academic
contributions of a graduate who studied in the Department of
Traditional Turkish Arts between 1987 and 2003, at the
undergraduate ,graduate, and proficiency in art levels. The narrative
spans from the early years of the faculty’s Alsancak campus to its
relocation to Narlıdere, highlighting a period characterized by
limited physical resources yet a vibrant culture of learning and
production.
within this interdisciplinary process of art education, shared
workshop experiences between ceramics and tile students, theory-
based courses, and the individual pedagogical approaches of the
instructors significantly shaped the professional identities of the
students. The contributions of esteemed instructors such as Sevim
Çizer, İsmail Öztürk, Yavuz Seçkin, Zeliha Mete, Alp Çam, İbrahim
Armağan, İhsan Turgut, Binnur Gürler, Ahmet Sipahioğlu, and
Mehmet Demirağlı provided multifaceted insights into art education.
Furthermore, the academic journey—beginning with a bachelor's
thesis in the field of tile restoration and extending through graduate
studies and proficiency in art studies—forms the backbone of this
narrative. In this context, the study serves not only as a personal
account but also as a documentary text that transforms individual
experience into institutional memory, bearing witness to the history
of art education and offering a contribution to its future
transmission.