EndoBridge 2022, Antalya, Türkiye, 20 - 23 Ekim 2022, cilt.1, sa.1, ss.24-25
Giriş
Hipofizit (HP), hipofiz bezinin kronik veya akut iltihaplanması sonucunda gelişen nadir bir hastalıktır ve hipofiz disfonksiyonu ve kitle kompresyonuna bağlı semptomlara neden olabilir. Hipofizit, hipofiz tutulumunun anatomik yerine göre (adeno-hipofizit, infundibulo-nörohipofizit veya panhipofizit), etiolojiye göre (primer veya sekonder) ve histopatolojiye göre (lenfositik, granülomatöz, ksantomatöz, IgG4, nekrotizan veya karışık formlar) sınıflandırılabilir. Lenfositik HP, primer HP'nin en yaygın alt tipidir. Ksantomatöz HP (XHP) ise, bugüne kadar 35 vaka bildirimiyle, en nadir form olarak kabul edilmektedir. Raporumuzda, Rathke yarık kisti (RCC) rüptürüne bağlı XHP nedeniyle panhipopituitarizm gelişen bir vakayı tanımlıyoruz.
Klinik Vaka
35 yaşında bir kadın, 2 yıllık amenore ve baş ağrısı öyküsü ile başlangıçta bir Jinekoloji kliniğine başvurdu. Makroprolaktinoma için haftada iki kez 0,5 mg kabergolin tedavisi başlatıldı. Düşük gonadotropinler ile devam eden amenore nedeniyle Endokrinoloji kliniğimize sevk edildi. Hipofiz fonksiyon profili, panhipopituitarizm (Tablo 1) ve gadolinyum ile güçlendirilmiş hipofiz MRG'sinde infundibulum ve dura'ya doğru devam eden difüz bir güçlenme ile 13 x 11 x 12 mm boyutunda sellar bir kitle tespit edildi. Hasta, tümör rezeksiyonu için endoskopik endonazal transsfenoidal yaklaşıma alındı ve lezyondan kalın sarımsı bir sıvı drene edildiği gözlendi (Şekil 1). Histopatolojik tanı, bir Rathke yarık kistinin rüptürü ve ksantomatöz hipofizit olarak raporlandı. Cerrahi, semptomlarda/hipofiz fonksiyonlarında iyileşme sağlamadı, ancak baş ağrısı ilk yüksek doz metilprednizolon tedavisinden hemen sonra düzeldi.
Sonuçlar
XHP'nin nasıl oluştuğuna dair kesin mekanizma hala belirsizdir. Lipid dolu "köpüklü" histiyositler ve CD68 pozitif makrofajlardan oluşan karakteristik histopatolojik lezyon gelişimi daha önce otoimmün/lenfositik spektrum uzantısına bağlanmıştır. Öte yandan, çeşitli son vaka sunumlarında XHP'nin inflamatuar sürecinin RCC'nin rüptürü ile ilişkili olabileceği düşünülmüştür.
XHP, nadir görülen bir hipofiz bezi iltihaplanma sürecidir ve bir hasta baş ağrısı, panhipopituitarizm ile başvurursa ve intraoperatif olarak bir kistik lezyondan sarımsı sıvı drene edilmişse, ayırıcı tanılara dahil edilmelidir. Son raporlarla uyumlu olarak, vaka sunumumuz XHP'yi rüptüre kistik bir lezyonun neden olabileceği sekonder hipofizit olarak sınıflandırma önerisini de gösterebilir. Burada, rüptüre olmuş bir RCC'ye inflamatuar yanıt olarak gelişen XHP'si olan bir hasta sunuyoruz ve transsfenoidal cerrahi semptomlarda/hipofiz fonksiyonlarında iyileşme sağlamazken, baş ağrısı ilk yüksek doz metilprednizolon tedavisinden hemen sonra düzelmiştir.
Introduction
Hypophysitis (HP) is a rare disease which
develops secondary to chronic or acute inflammation of the pituitary gland and
may cause symptoms related to pituitary dysfunction and mass compression. HP
can be classified based on the anatomical location of pituitary involvement
(adenohypophysitis, infundibulo-neurohypophysitis, or panhypophysitis), the
etiology (primary or secondary), and the histopathology (lymphocytic,
granulomatous, xanthomatous, IgG4, necrotizing, or mixed forms). Lymphocytic HP
is the most common subtype of primary HP, while xanthomatous HP (XHP) is
considered the rarest form, with 35 reported cases, to date. In our report, we
describe a case with panhypopituitarism due to XHP secondary to the rupture of
an Rathke’s cleft cyst (RCC).
Clinical Case
A 35-year-old woman was initially admitted
to a Gynecology clinic with a 2-year history of amenorrhea and headache. She
was started on cabergoline 0.5 mg twice a week for macroprolactinoma. Due to
persistent amenorrhea with low gonadotropins, she was referred to our
Endocrinology clinic. Her pituitary function profile revealed
panhypopituitarism (Table 1) and a 13 x 11 x 12 mm sized sellar mass with
diffuse enhancement which sustained toward the infundibulum and dura was
observed on the gadolinium-enhanced pituitary MRI. The patient underwent an
endoscopic endonasal transsphenoidal approach for tumor resection and thick
yellowish fluid draining from the lesion was observed (Figure 1). The
histopathological diagnosis was reported as a rupture of an Rathke’s cleft cyst
and a xanthomatous hypophysitis. The surgery did not improve the
symptoms/pituitary functions, however, headache recovered immediately after the
first dose of high dose methylprednisolone treatment.
Conclusions
The exact mechanism by which XHP occurs
still remains unclear. The development of the characteristic histopathological
lesion which consists of lipid-laden “foamy” histiocytes and CD68 positive
macrophages has been previously attributed to the extension of an
autoimmune/lymphocytic spectrum. On the other hand, various recent case
presentations have reported to consider the inflammatory process of XHP related
to the rupture of a RCC.
XHP is an uncommon inflammatory process of
the pituitary gland which should be included in the differential diagnoses, if
a patient presents with headache, panhypopituitarism and if yellowish fluid is
drained from a cystic lesion intraoperatively. In agreement with the recent
reports, our case presentation may also indicate a recommendation to classify
XHP as secondary hypophysitis which could be caused by a ruptured cystic
lesion. Here, we present a patient with XHP which developed as an inflammatory
response to a ruptured RCC and the transsphenoidal surgery did not improve the
symptoms/pituitary functions, while headache recovered immediately after the
first dose of high dose methylprednisolone treatment.