Aydın Yayınevi, Ankara, 2006
Önsöz
Dünya
tarihinin oluşumunda doğa güç ve olayları ile diğer canlıların etkisi olsa da insanın yeri yadsınamaz.
Yaratılış silsilesinin son halkası (Mahlûkât-ı
Selâse) ve yaratılmışların en şereflisi (eşref-i mahlûkât) olan insan, ilk
çağlardan beri dünya tarihinin en büyük itici gücü olmuştur. Aklını kullanma ve
konuşabilme yeteneği ile olayların merkezinde yer almış, gelişimini kendi
isteği doğrultusunda yönlendirme çabasında olmuştur.
Bu çaba
içerisinde çeşitli sıfat ve kimlikleriyle öne çıkan kişilerin dünya tarihinde
özel bir yeri vardır. Farklı dil, din, ırk, boy (kavim) ve milliyetten olan bu
kişiler olayların seyrini olumlu ya da olumsuz yönde etkilemiş, dünya tarihinin sayfalarında yer
alarak öyküleri yüzyıllarca ağızdan ağıza anlatılmış ve kulaktan kulağa
yayılmıştır.
Kökü
mâzîde, dalları ise âtîde bir ağacı andıran insanın geçmişi, geçmişte adı
duyulmuş kişileri bilmesi geleceğini sağlam temeller üzerine kurması açısından
önemlidir. Bu bağlamda tarihe kayıtsız kalmamak, dünya tarihinin oluşumuna
etkide bulunmuş kişilerin yaşam öyküsünü öğrenip gerekli dersleri çıkarmak bir
sorumluluk olarak algılanmalıdır.
Tarihe
adını yazdırmış kişiler bakımından dîvân edebiyatı bir hazinedir. Uzak Doğu’dan
Avrupa ortalarına, Karadeniz’in kuzeyinden Afrika içlerine uzanan bölgenin
kültürünü yansıtan bu edebiyat metinlerinde binlerce kişi ve kişiliklerin sözü
edilir, bir kısmının da öyküsü anlatılır.
Dünyası ve
söylemiyle günümüz insanına yabancı kalan dîvân edebiyatı metinlerinin
anlaşılabilmesi terim, deyim ve sanatlarının açıklanması yanında kişi ve
kişiliklerinin tanınmasını da gerektirir. Kişi ve kişiliklerinin bilinmesi
dîvân edebiyatını kolay anlaşılır bir hale getirecek, kapılarını okura
açacaktır. Bu kapının açılmasına katkıda bulunmak için başlattığım bir
çalışmanın ilk meyvesini almanın mutluluğu içerisindeyim. Mutluluğumun bir
nedeni de yıllar önce ebedi yolculuğa çıkmış olan anne-babama karşı bir görevi
yerine getirebilmiş olmak.
Böyle bir
sözlüğün ortaya konulmasının uzun ve yorucu bir çalışma sürecini gerektireceği
açıktır. Üç yıllık bir süreç sonucu okuyucuya sunduğumuz Dîvân Edebiyatı Kişiler-Kişilikler sözlüğünün şimdiki boyutuyla
sınırlı kalmayacağını, gözden geçirilecek eserlerle daha da genişleyeceğini
söyleyebiliriz. Büyük bir olasılıkla, sonraki baskılarında yeni kişi ve
kişilikler esere girecek, bu durum da hacmini genişletecektir.
Dersleri
ve eserleriyle bende bu sözlüğü hazırlama fikrinin oluşmasını sağlayan ve
üniversiteden öğretmenim olan değerli öğretim üyelerine teşekkür ederim.
Hayatta olanları saygıyla, ebediyete göçenleri ise rahmetle anıyorum.
Bulunduğum yerde onların emeği büyüktür. Ayrıca, eserleriyle ufkumu açan
sahanın değerli araştırmacılarına da teşekkür ederim. Sözlüğü hazırlama aşamasında
eserlerinden büyük ölçüde yararlandığımı belirtmek isterim. Gerek eser tarayıp
bilgi toplama, gerekse seminer ödevi ve bitirme tezleriyle çalışmama destek
veren lisans ve yüksek lisans öğrencilerime de teşekkür ederim. Üç yıl boyunca
büyük bir sabır ve özveri gösterip manevi desteklerini esirgemeyen eşim Meral
ve biricik kızım Sıla’ya da ayrıca teşekkür ederim.
Gencay
Zavotçu
Kocaeli- Şubat 2006